Erdem ve Çobanoğlu; “Gıda krizinin sürekli büyüdüğü, yoksulların, emekçilerin gıdaya erişiminin her geçen gün zorlaştığı günümüzde daha adil ve onurlu, halkların kendi kültürlerine uygun, doğayla uyumlu bir gıda sistemi bugün daha fazla ihtiyaçtır ve bunun için kolektif bir çaba gereklidir. Bunun içinde Kır ve kent arasında dayanışma ve sınıf ittifakları kurmaktan ve güçlendirmekten başka çare yoktur” dedi.
ÇİFTÇİ-SEN Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu 1996 yılının anıldığını belirterek şunları söylediler;
“17 Nisan’da Brezilya’da Topraksız Kır İşçileri (MST’li) çiftçiler toprağa erişmek için verdikleri meşru mücadele sırasında saldırıya uğramış ve 19 MST üyesi acımasızca katledilmiştir. Çiftçilerin küresel örgütü La Via Campesina (Çiftçi Yolu) 17 Nisan’ları katledilen çiftçileri anmak ve şirketlerin gıda sistemine karşı mücadelenin yükseldiği bir gün haline getirmek için ‘17 Nisan Çiftçi Mücadele Günü’ olarak belirlemiştir. O tarihten bu yana her 17 Nisan’lar ‘Çiftçilerin Uluslararası Mücadele Günü’ olarak ortak gündemli değişik eylem ve etkinliklerle anılmaktadır. Bu yılın, yani 2025’in gündemi ise ‘Toprağa Erişim Hakkı’nın dillendirilmesi üzerinedir. Toprak hakkı, çiftçilerin ve kırsal toplulukların köylü tarımsal ekolojisi yoluyla sağlıklı gıda üretmeye devam edebilmeleri ve toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşama tam katılım sağlayabilmeleri için olmazsa olmazıdır. BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kısa adı ‘Köylü Hakları Deklarasyonu’nda geçen hakların savunulması mücadelesi de her 17 Nisan’da daha da yükseltilir.”
‘ÇİFTÇİ MÜCADELE GÜNÜ’DE “GIDAYA ERİŞİM VE FİLİSTİN TOPRAKLARINI HALKA GERİ VERİN ÇAĞRISI!”
Erdem ve Çobanoğlu La Via Campesina ve ÇİFTÇİ- SEN olarak; Siyasi iktidarlara toprak gaspına son vererek, toprağı köylüler arasında yeniden dağıtacak Gıda Egemenliğine odaklanan, halkçı ve kapsamlı bir tarım reformu çağrısında bulundu ve taleplerini şöyle sıraladı; “Arazi kullanımının sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlarını göz önünde bulundurun. Eşitsizliğin, sınır dışı edilmelerin ve mülksüzleştirilmelerin yapısal nedenlerini ele alın. Filistin'lilerin ve pek çok başka bölge, yerinden edilmiş toplulukların topraklarını halka geri verin. Köylü ve yerli toplulukların toprakları ve bölgeleri üzerindeki haklarını tanıyın. Özellikle gençler, kadınlara lehte ayrımcılık küçük ölçekli gıda üreticileri lehine tarım arazilerinin yeniden dağıtılmasına yönelik kamu politikalarını uygulayın. Toprak ve arazi gaspına son verin. Ekosistemi tahrip eden uygulama ve yatırımlardan vazgeçin. Köylülerin otlak ve meralarını geri verin.”