Aidat mı, kira mı belli değil!

Türkiye’de konut sahibi olmak ayrı dert, kirada oturmak ayrı dert. Ama son yıllarda asıl büyük bela ne kira ne de ev fiyatları: Aidatlar.

Aidatlar öyle bir noktaya geldi ki, kirayı bile solladı. Kapıda iki güvenlik, haftada birkaç kez temizlik, biraz peyzaj… Ama faturaya bakıyorsunuz, şaka gibi rakamlar çıkıyor. Bir de işin en sinir bozucu tarafı var: “Aidat dışında” adı konmamış ek ödemeler.

Geçenlerde benim başıma geldi. Oturduğum sitede aidat dışında, bir ton saçma iş için ekstra para aldılar. Hadi diyelim mantolama, hadi diyelim asansör değişimi… Yok! Çoğu zaman sudan sebepler. Yönetim kafasına göre karar alıyor, “ödeyin” diyor. Kiracı da ev sahibi de bu oyunun içinde sürükleniyor.

Şimdi Bakanlık devreye girmiş. “Site yönetimleri denetlenecek, şirketler yetki belgesi alacak, şeffaflık sağlanacak” diyor. Kağıt üzerinde harika. Ama Türkiye’de kağıt üzerinde harika olanların pratikte nasıl yokuşa sürüldüğünü de hepimiz biliyoruz.

Bugüne kadar apartman ve site yönetimleri zaten kanunla düzenlenmişti. Kat Mülkiyeti Kanunu vardı. Ama uygulayan kim? Beş kişi bir araya geliyor, “Biz yönetim şirketiyiz” diyor. Ne denetim var, ne şeffaflık.

Kiracılar başka bir çıkmazda. Örnek veriyorum adamın kirası 7 bin lira, aidatı 6 bin lira. Bu ülkenin en ironik manzaralarından biri. Kiracı, güvenlik maaşı, elektrik, suyu ödemek zorunda. Ama bina mantolama yapacaksa, asansör değişecekse o ev sahibinin sorumluluğu. Buna rağmen çoğu kez kiracının cebine el uzatılıyor. “Ödemiyorsan çık kardeşim” deniyor.

Uzmanlar diyor ki: “Aidat, kira bedelini geçmemeli.” Çok doğru. Ama İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de binlerce sitede bu kural çoktan çökmüş durumda.

Benim önerim net:

Zorunlu dijital şeffaflık getirilmeli. Her aidat harcaması, site sakinlerinin cep telefonundan görülebilmeli.

Aidat tavanı belirlenmeli. Metrekareye göre üst sınır konulmalı.

Çıkar ilişkileri engellenmeli. Yönetici müteahhitle, güvenlik firmasıyla, temizlik şirketiyle akrabalık bağı içinde olmamalı.

Yoksa işin özeti şu: Vatandaş her ay aidat faturasıyla sinir krizi geçirir, yönetimler kasalarını doldurur, Bakanlık da sadece “yeni düzenleme yaptık” demekle yetinir.

Ama bu defa vatandaşın tahammülü kalmadı. Çünkü aidat artık aidat değil, düpedüz ek kira.