Almanya'da yaklaşık 59,2 milyon seçmenin oy kullanma hakkı bulunduğu erken genel seçimlerde oy verme işlemi yerel saatle 18.00'de sona erdi.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’nın yayımladığı ilk sandık çıkış anketine göre, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz’i başbakan adayı gösteren Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri yüzde 28,6 oy aldı.
Geçici resmi sonuçlar
Almanya Seçim Kurulu, genel seçimlerin geçici resmi sonuçlarını duyurdu.
Buna göre, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve Bavyera eyaletinde teşkilatlanmış kardeş parti konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisinden (CSU) oluşan CDU/CSU, oyların yüzde 28,6'sını alarak seçimi önde tamamladı.
Aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisi bir önceki seçimlere göre oy oranını 10,4 puan artırarak yüzde 20,8 ile ikinci sırada yer alıyor.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise yüzde 16,4 oy oranıyla üçüncü, Yeşiller Partisi ise yüzde 11,6 ile dördüncü sırada bulunuyor.
Sol Parti ise oyunu bir önceki seçime göre 3,9 puan artırarak yüzde 8,8 oy oranını yakaladı.
Hükümetten ayrılarak ülkede erken genel seçime gidilmesine neden olan Hür Demokrat Parti (FDP) bu seçimlerde yüzde 4,3 oy oranıyla, yüzde 5'lik barajın altında kaldı.
İlk kez genel seçimlere katılan "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) Partisi de yüzde 4,9 oy oranıyla barajı aşmayı kıl payı kaçırdı.
🇩🇪 Almanya'daki genel seçimlerin geçici resmi sonuçları açıklandı
Sandalye dağılımı
Almanya Federal Meclis'te sandalye dağılımı şu şekilde: CDU/CSU 208, AfD 152, SPD 120, Yeşiller 85, Sol Parti 64
Bu sonuçlara göre hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor.
Almanya'da Federal Meclis'te çoğunluk sağlanması için en az 316 milletvekilini bulmak gerekiyor.
Bu durumda toplam 328 milletvekiline ulaşan CDU/CSU ve SPD arasında bir koalisyon hükümetinin kurulması en güçlü ihtimal.
Öte yandan seçime katılım oranının yüzde 84 ile 1990'dan bu yana en yüksek düzeye çıktığı bildirildi.
Merz'in partisi zaferini ilan etti
Seçimin tamamlanmasının ardından Merz'in partisi CDU'dan yapılan açıklamada "Güveniniz için teşekkür ederiz, desteğiniz için teşekkür ederiz! Almanya'daki seçmenler bize açık bir yetki verdi: Ülkemiz için sorumluluk almak ve bir sonraki federal hükümete liderlik etmek. Bu güven bizim için hem bir teşvik hem de bir yükümlülüktür. Önümüzde büyük görevler olduğunu biliyoruz ve bunları alçakgönüllülük, kararlılık ve tüm gücümüzle üstleniyoruz. Sizlerle birlikte Almanya için siyasi değişimi gerçekleştirmek ve ülkemizi ileriye taşımak istiyoruz!" ifadesi kullanıldı.
Merz ise zafer konuşmasında mümkün olan en kısa sürede etkili bir hükümet kurmak istediğini söyledi.
Merz, CDU genel merkezinde yaptığı konuşmada seçmenlere teşekkür ederek, "2025 Federal Meclis seçimlerini CDU ve CSU yani Birlik partileri olarak kazandık." dedi.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Merz "Şimdi önümüzde duran görevin sorumluluğunun ve büyüklüğünün farkındayım. Bunu büyük bir saygıyla karşılıyorum ve kolay olmayacağını biliyorum." diye konuştu.
Almanya uzun sürecek bir hükümet kurma sürecini kaldıramayacağını ifade eden Merz, "Dışarıdaki dünya bizi beklemiyor. dış dünya bizi beklemiyor, uzun koalisyon görüşmeleri ve müzakereler de beklemiyor. Şimdi hızlı bir şekilde hareket kabiliyetimizi yeniden kazanmalıyız ki evimizde doğru olanı yapabilelim, Avrupa'da yeniden var olalım ve dünya Almanya'nın yeniden güvenilir bir şekilde yönetildiğini anlasın. Birlik (CDU/CSU) bunu savunuyor, biz bunu savunuyoruz ve ben de şahsen bunu savunuyorum." ifadelerini kullandı.
Bu seçim kampanyasında Almanya'nın karşı karşıya olduğu ekonomi politikası, göç, dış ve güvenlik politikası ve iç güvenlik konuları gibi önemli meselelerin tartışılmasının gerekli olduğunu dile getiren Merz, "Ancak şimdi birbirimizle konuşacağız ve en önemli şey Almanya'da iyi bir parlamento çoğunluğuyla mümkün olan en kısa sürede hareket edebilecek bir hükümeti yeniden kurmaktır." şeklinde konuştu.
Merz önceliğinin Avrupa'yı güçlendirmek olduğunu belirtti
Almanya seçimlerinde zaferini ilan eden Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı Friedrich Merz, önceliğinin Avrupa'yı güçlendirmek olacağını böylece ABD'den bağımsızlıklarını elde edebileceğini söyledi.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Merz, ARD televizyonunda diğer Başbakan adaylarıyla yapılan açık oturumda ülkedeki seçim sonucuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Friedrich Merz, "Mutlak önceliğim Avrupa'yı güçlendirmek olacak. Böylece ABD'den bağımsızlığımızı elde edebiliriz.” dedi.
Kendisi açısından önemli olanın Avrupalıların kendi aralarında birlikte hareket etmesi olduğunu kaydeden Merz, "Şu anda Avrupa siyasetinin çoğu Almanya olmadan gerçekleşiyor. Elbette bunun seçim kampanyası ve bu ara dönemle de ilgisi var. Ancak Avrupa Birliği'nin pek çok başbakanı, devlet ve hükümet başkanıyla yakın diyalog halindeyim." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta yaptığı açıklamalardan sonra ABD yönetimin, Avrupa'nın kaderine büyük ölçüde kayıtsız kaldığının açık olduğunu savunan Merz, bu nedenle Haziran sonundaki NATO zirvesine doğru nasıl ilerleyeceklerini çok merak ettiğini belirterek, "Hala mevcut haliyle NATO'dan bahsediyor olacak mıyız? Ya da çok daha hızlı bir şekilde bağımsız bir Avrupa savunma kabiliyeti oluşturmak zorunda kalmayacak mıyız? Dolayısıyla bu benim mutlak önceliğim" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'li iş insanı Elon Musk'ın Almanya'daki seçim kampanyasına yaptığı son müdahalelerin eşsiz bir olay olduğuna dikkati çeken Merz, "Washington'dan gelen müdahaleler, Moskova'dan gördüğümüz müdahalelerden daha az dramatik, sert ve nihayetinde çirkin değildi. Dolayısıyla iki taraftan da öylesine büyük bir baskı altındayız ki şu anda benim mutlak önceliğim Avrupa'da bir birlik oluşturmak." ifadelerini kullandı.
Ukrayna konusu
Friedrich Merz Ukrayna'nın kendisini savunması için desteklenmesi konusuna da değinerek, "Bana göre bugüne kadar bunu yeterince yapamadık. Aksi takdirde yarın bu savaş üç yıl sürmezdi." dedi.
Gelecek haftalarda Amerikan hükümetinin Ukrayna savaşına ilişkin tutumunun ne olacağından emin olmadığını aktaran Merz, "Son birkaç gündür edindiğim izlenim, Rusya ve Amerika'nın Ukrayna ve Avrupa olmadan ötesinde birbirini bulduğu yönünde. Bu da bizim için son derece kritik bir durum olacak. Bu nedenle Almanya'da mümkün olduğu kadar çabuk harekete geçebilecek bir hükümete ihtiyacımız var." diye konuştu.
AfD ile koalisyon kurmayı reddetti
Tüm Alman halkını temsil eden bir federal hükümet kurmak için çalışacağını dile getiren Merz Almanya'nın sorunlarını çözecek bir federal hükümet kurmaya çalışacağını belirterek, "Bu federal hükümetin nasıl kurulacağını henüz bilmiyoruz. İki değil sadece bir koalisyon ortağımız olmasını istediğim bir sır değil. Ancak Almanya'daki seçmenler kararını verdi ve muhtemelen gece saatlerinde kesinleşecek olan bu seçim sonucunu kabul etmek zorundayız." dedi.
AfD ile bir koalisyonun söz konusu olmadığını yineleyen Friedrich Merz şöyle devam etti: "AfD seçmenleri bunu önceden biliyordu. Yine de bu partiye oy verdiler. Şimdi nasıl bir hükümet kurabileceğimizi görmemiz gerekiyor. Ancak bir kez daha belirtmek isterim ki, bu ancak akşam sonuçlar kesinleştiğinde belli olacak ve o zamana kadar spekülasyon yapabileceğimizi sanmıyorum. AfD ile çok temel, farklı görüşlerimiz var. Örneğin dış politikada, güvenlik politikasında ve diğer pek çok alanda. Onlar bizim istediğimizin tam tersini istiyorlar. İşte bu yüzden işbirliği olmayacak."
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da seçim sonuçlarının SPD için çok acı olduğunu belirterek, "Bu seçimi kaybettik." dedi.
Scholz seçimlerde sadece başbakan adayı olduğuna işaret ederek, "Hükümette başka bir pozisyon için başvuruda bulunmadığım benim için oldukça açık. Bunu açıkça ifade etmeye devam edeceğim. Benim duruşum budur." ifadesini kullandı. Ayrıca başka bir görev almayacağını açıkladı.
Scholz ayrıca partisinin CDU/CSU ile yapacağı muhtemel bir koalisyon müzakerelerine katılmayacağını da vurguladı.
AfD'den "tarihi başarı" açıklaması
Sandık çıkış anketlerine göre oylarını bir önceki seçime göre neredeyse ikiye katlayan AfD'nin başbakan adayı Alice Weidel ise yaptığı ilk açıklamada, "Söylenmesi gereken şey, bu (seçimin) bizim için tarihi bir başarı olduğudur. Bu, şimdiye kadar elde ettiğimiz en iyi sonuç. Son federal seçimlerde kazandığımız oyun iki katına çıkarmayı başardık. Halkın iradesini gerçekleştirmek için elimizi uzatıyoruz. Ülkemiz için politika yapmak istiyoruz." ifadelerine yer verdi.
Halkın iradesini gerçekleştirmek için seçimin galibi olan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerine ellerini uzattıklarını belirten Weidel, CDU/CSU ile koalisyon görüşmelerine açık olduklarını ifade etti.
Weidel kamu yayıncısı ZDF’ye yaptığı açıklamada da, CDU/CSU ile çalışmak istediğini belirterek, “Seçmenlerin iradesi açık, halk mavi-siyah (AfD-CDU/CSU) bir koalisyon istiyor.” dedi.
CDU/CSU'nun SPD ve Yeşiller ile koalisyon kurması halinde seçim vaatlerinin hiçbirini gerçekleştirmesi mümkün olmayacağını ifade eden Weidel, AfD’nin “uzatılmış bir el ile ülkemiz için mantıklı politikalar üretmeye” hazır olduğunu kaydetti.
Weidel, ancak Friedrich Merz yönetimindeki CDU/CSU'nun bu eli tutmasını beklemediğini de belirterek, kendileri yerine trafik ışığı koalisyon hükümeti veya Sol Parti ile devam edilmesi durumunda, AfD'nin gelecek yıllarda Almanya'daki en güçlü siyasi hareket olacağını iddia etti.
"Önümüzdeki birkaç yıl içinde CDU/CSU'yu geçeceğiz"
Almanya için Alternatif Partisi'nin başbakan adayı olan Alice Weidel ise seçimlerde tarihin en güçlü sonucunu elde ettiklerini söyledi.
12 yıllık bir parti olduklarına dikkati çeken Weidel, "Bu yüzden bu bizim için büyük bir başarı. Bir halk partisi olarak geldik ve stratejik konumumuzu genişletmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Weidel ayrıca Almanların siyasi değişim isteğinin ortaya çıktığını hatta bunun AfD ile arasında bir koalisyon olmasını istediklerini kaydetti.
Alice Weidel ayrıca CDU/CSU'nun SPD ve Yeşiller ile dört yıl sürecek istikrarlı bir hükümet kuramayacağını savunarak, "Önümüzdeki birkaç yıl içinde CDU/CSU'yu geçeceğiz.” dedi.
Meclise girip girmeyeceği henüz netleşmeyen Hür Demokrat Partisi'nin (FDP) Genel Başkanı Christian Lindner de meclise girememeleri durumunda siyaseti bırakacağını açıkladı.
Scholz yenilgiyi kabul etti
Almanya Başbakanı ve Sosyal Demokrat Partinin (SPD) başbakan adayı Olaf Scholz, "Bu, Sosyal Demokrat Parti için acı bir seçim sonucudur, aynı zamanda bir seçim yenilgisidir.” dedi.
2021'deki bir önceki seçimde sonucun daha iyi olduğunu ifade eden Scholz, “Bundan ben de sorumluydum. Bu kez seçim sonucu kötü ve dolayısıyla bu seçim sonucundan ben de sorumluyum.” değerlendirmesinde bulundu.
Scholz, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerini ve CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’i tebrik etti.
Demokratik bir ülkede yaşadıklarını ve demokrasiyi savunmak için mücadele ettiklerini vurgulayan Scholz, "SPD, bu ülkede başka hiçbir partiye benzemeyen uzun bir geçmişe sahiptir. Bu nedenle AfD gibi aşırı sağcı bir partinin bu ülkede bu tür seçim sonuçları almasının asla kabul edemeyeceğimiz bir şey olduğunu açıkça belirtmek istiyorum. Ben bunu asla kabul etmeyeceğim.” dedi.
Almanya'da ilk sonuçlara göre CDU/CSU-SPD koalisyonu ihtimali öne çıkıyor
Almanya’da sandık çıkış anketleri ve ilk sonuçların ortaya çıkardığı tabloya göre seçimin galibi Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında koalisyon hükümeti ihtimali öne çıkıyor.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD'nin sandık çıkış anketi ve ilk sonuçlara dayalı olarak yayınladığı verilerine göre CDU/CSU genel seçimlerde oyların yüzde 28,6'sını alarak birinci sırada bulunuyor.