Denizli

Ay: “Engelli hakları, insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır”

Altı Nokta Körler Derneği Denizli Şubesi Başkanı Kamil Ay, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Engelli hakları, insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve bu iki kavram birbirinden ayrı düşünülemez. Bu nedenle insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, aynı zamanda engelli bireylerin haklarının da tam anlamıyla güvence altına alınması anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.

Denizli Haber - Altı Nokta Körler Derneği Denizli Şubesi Başkanı Kamil Ay, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı basın bildirisinde, insan onurunun, eşitlik ve özgürlüğün; yalnızca hukuki metinlerde yer alan kavramlar değil, günlük yaşamın her alanında somut şekilde hissedilmesi gereken evrensel haklar olduğunu vurguladı. Ay, bu hakların güvence altına alınmasının devletin, kurumların ve toplumun ortak sorumluluğu olduğunu dile getirerek, “Engelli hakları, insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve bu iki kavram birbirinden ayrı düşünülemez. Bu nedenle insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, aynı zamanda engelli bireylerin haklarının da tam anlamıyla güvence altına alınması anlamına gelmektedir” dedi.

"Devletlere açık ve bağlayıcı görevler yüklemektedir"

Ay, Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği 10 Aralık 1948’in mirasını taşırken, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni (CRPD) 2008 yılında imzalayıp onaylayarak engelli bireylerin haklarını koruma konusunda uluslararası taahhüt altına girdiğine değinerek, “Bu sözleşme, 50 maddeden oluşan kapsamlı bir insan hakları belgesidir ve ayrımcılığın kaldırılması, erişilebilirlik, bağımsız yaşama katılım, bilgiye erişim, eğitime ve istihdama eşit katılım gibi temel hakları güvence altına alır. CRPD’nin; Erişilebilirlik, Bağımsız Yaşam ve Topluma Dahil Olma, Düşünce ve İfade Özgürlüğü ile Bilgiye Erişim, Eğitim, İş ve İstihdam ve Siyasal Yaşama Katılım gibi hükümleri, engellilerin hayatın her alanında eşit yurttaşlar olarak var olabilmesi için devletlere açık ve bağlayıcı görevler yüklemektedir” şeklinde konuştu.

"Bizler, daha adil, daha kapsayıcı ve daha erişilebilir bir Türkiye için çalışmayı sürdürüyoruz"

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. ve 61. maddelerinin devletin engelli bireylerin sosyal hayata tam katılımını sağlama yükümlülüğünü açıkça ifade ettiğini söyleyen Ay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yasal çerçeve, engellilerin kamu hizmetlerine, bilgiye, eğitim alanlarına, istihdam olanaklarına ve şehir yaşamına eşit koşullarda erişmesini bir lütuf değil; temel bir hak olarak tanımlar.

Bugün, görme engellilerin bağımsız hareket edebildiği, bilgiye ve kamu hizmetlerine engelsiz erişebildiği, sarı çizgilerin kesintisiz olduğu, toplu taşımadan dijital platformlara kadar her alanın erişilebilir tasarlandığı bir kent yaşamı, uygulanabilir ve zorunlu bir hedeftir. Bu vizyonun gerçekleşmesi, ancak uluslararası sözleşmelere, ulusal mevzuata ve insan hakları ilkelerine tam uyumla mümkün olacaktır. Bizler, daha adil, daha kapsayıcı ve daha erişilebilir bir Türkiye için çalışmayı sürdürüyoruz. İnsan haklarının yalnızca sözde değil, pratikte yaşandığı bir gelecek umuduyla.”