Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi Çaybaşı Camisi’nin önündeki şadırvanını kaldırıp camiye bitişik yeni bir şadırvan yapma girişimi tepki çekti. Yapılan teknik incelemede, cami duvarı bitişiğinde gerçekleştirilen 80 cm derinliğindeki kazıda yapının temeline ulaşıldığı ve askıda kaldığı belirlendi. Girişimler sonucu inşaat durdurulurken, caminin korunması gereken tarihi yapı olarak tescili için Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün başvuru yaptığı öğrenildi. Yaşanan süreçle ilgili drttv.com’a özel konuşan Denizli Mimarlar Odası Danışma Kurulu Üyesi ve TMMOB Üst Kurul Üyesi Mimar Süleyman Boz, “Çaybaşı Cami’si tescil edilmesi gereken tarihi bir yapı. Burada ekipler sanki köydeki evine ahır, oda ekler gibi mevcut yasaları dikkate almadan çalışma yapıyor. Caminin temeli askıda kalıyor. Cemaat ve çevre halkı büyük tepki gösterince bana ilettiler. Bizlerde ilgili kurumlara başvuruları yaptık” ifadelerini kullandı.
“TEMEL ORTADA KALIYOR”
Çaybaşı Camisinin tarihi bir yapı olduğunu söyleyen Mimar Süleyman Boz, “Ama bizim milletimize sorarsan 80 yıl geçmişi olan yer tarihi olmuyor. 30-40myılda bir yıkarsan tarihi yapı tabi ki kalmaz. Çaybaşı Camisi o dönemin mimar Cengiz Bektaş tarafından özgün bir şekilde yapılmış. 4 cephesi açık, müstakil, proporsiyonu ve hatları çok güzel bir eser. Çaybaşı Camisi korunması gereken tarihi yapı olarak tescil edilmesi gerekiyor. Ekipler caminin yan tarafında çalışmaya başlıyor ve temel ortada kalıyor. Çevre halkının ve cemaatin tepkisi sonrası kurumlara durumu izah ettik ve Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu acilen inşaatın durdurulmasını talep etti” dedi.
“DUVARA ŞADIRVAN YASLANMAZ”
Cami kadar bölgede bulunan şadırvanında önemli bir eser olduğuna dikkat çeken Mimar Boz, “Cami avlusundaki mevcut şadırvan Cengiz Bektaş’ın eseri. Aynı şadırvandan Delikliçınar Camii’nde de var. Bunlar mimari eserdir, illa tarihi olması şart değildir. Orada bir şadırvan varken yeni bir şadırvan yapılması çok yanlış. Camilere baktığımızda kesinlikle şadırvanlar duvarlara eklenmez. Avluların orta yerinde olur, abdestlik gibi meydanda olur. Duvara şadırvan yaslanmaz. Tuvaletler başka bir bölümde olur. Yapılan uygulama geleneklere, tarihe, mimariye uygun değil. Ne Osmanlı da ne de Türk kültüründe yok” diye konuştu.
“AMACIMIZ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL, ÜZÜM YEMEK”
Büyükşehir Belediye’sinin böyle durumlar konunun uzmanlarına ve ilgili kurumlara danışması gerektiğini ifade eden Boz, “Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu ile ilgili yorum yapamam ancak alt kadrolarının başkanı yanıltmaması lazım. İstişareler ile doğruyu hep beraber bulmak gerekir. Aynı bölgede bulunan parkta mozaik taşlar vardı. Kırmışlar, tamir etme işini bilmiyorlar. Yıkıp, yeniden yapıyorlar. Aynı şeyleri Meserret Sokak için de söyleyebiliriz. Yörük çadırı gibi çıkmalar yapıldı. 5 sene önce proje çalışması ortaya çıktı, yıkıldı şimdi yeniden yapacaklar. Yeni projeler Cengiz Bektaş’ın projesinden daha mı iyi? Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Yıllardır bu konulara değiniyoruz. Yanlışa yanlış demenin cesaretini tüm toplum olarak göstermemiz gerekiyor. Şahsen Mimarlar Odası Eski Başkanı ve TMMOB Üst Kurul Üyesi olarak bu konuda üzerime düşen bir şeyler olduğunu düşündüğüm için harekete geçtim” dedi.
