Denizli Haber-CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında söz aldı ve, iktidarın ekonomi ve bütçe politikalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Karaca, “Gasp rejiminin 8’inci bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım” dedi. Karaca, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasını ve Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini hatırlatarak, “Anayasa’ya rağmen Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayan, Meclis’in yetkilerini hapseden bir yönetime ancak gasp rejimi denir” ifadelerini kullandı.

“MECLİS’TE BÜTÇE YAPILMIYOR, BÜTÇECİLİK OYUNU OYNANIYOR”

Antalya'da markette cinayet
Antalya'da markette cinayet
İçeriği Görüntüle

Meclis’te gerçek bir bütçe müzakeresi yapılmadığını savunan Karaca, bütçe sürecini “ritüeli olan, sonucu baştan belli bir oyun” olarak tanımladı. Görüşülen metnin bir bütçeden çok iktidarın sınıfsal tercihlerinin belgesi olduğunu belirten Karaca, “Bu bütçe, emekten sermayeye kaynak transferinin, güvenceli emeğin değil güvencesizliğin bütçesidir” dedi.

FAİZ VE GARANTİ ÖDEMELERİNE BÜYÜK PAY

Bütçedeki faiz ve garanti ödemelerine dikkat çeken Karaca, faiz giderleri için 2 trilyon 742 milyar lira, garanti ödemeleri için ise 238 milyar lira ayrıldığını söyledi. Kadınların güçlenmesi için bütçede kadın başına yıllık sadece 186 lira 80 kuruşluk pay ayrıldığını ifade eden Karaca, buna karşılık kadın başına yıllık 37 bin lira borç yükü oluşturulduğunu savundu. Çocuklar için de benzer bir tablo olduğunu belirten Karaca, her çocuğa yıllık 246 bin 500 lira borç yüklendiğini söyledi. Ücretsiz bir öğün yemek ve temiz su taleplerine “kaynak yok” denildiğini vurgulayan Karaca, “Faize ve yandaşlara kaynak var ama çocuklara ve kadınlara yok” diye konuştu.

“BU BÜTÇE İKTİDARIN ÖNCELİK HARİTASIDIR”

Karaca, bütçenin iktidarın önceliklerini açıkça ortaya koyduğunu belirterek, “Emekçiyi ezmek, borçlandırmak, üretimi değil tüketimi yüceltmek, muhtaçlığı kutsamak, orta sınıfı çökertmek bu haritanın temel başlıklarıdır” ifadelerini kullandı.

“DEMOKRASİLER BÖYLE ÖLÜR”

Konuşmasında “Demokrasiler nasıl ölür?” sorusunu da gündeme getiren Karaca, demokrasinin denetimin ortadan kaldırılması, kamu kaynaklarının belirli bir zümreye aktarılması, kamu ihalelerinin siyasi sadakatle dağıtılması ve yargının işlevsizleştirilmesiyle sona erdiğini söyledi.

“BU BÜTÇE DEMOKRASİNİN TABUTUNA ÇAKILAN BİR ÇİVİDİR”

Bütçeyi “demokrasinin tabutuna çakılan bir çivi” olarak niteleyen Karaca, bütçenin kayırma ağlarını beslediğini, halkın sofrasını küçülttüğünü ve denetimi zayıflattığını dile getirdi. Karaca, “Bu rejim ülkeyi borçlular kampına çevirdi. Biz ganimeti değil halkı savunmaya devam edeceğiz. Gasp rejimi gidecek, halkın rejimi gelecek” dedi.

Muhabir: AYŞE TOK