Denizli

Çiftinin pestisit kâbusu!

Son aylarda Türkiye'den yurt dışına ihraç edilen incir, mandalina, domates, portakal ve Antep fıstığı gibi birçok tarım ürününün, pestisit kalıntısı nedeniyle geri çevrilmesi dikkatleri tarımsal üretim süreçlerine çevirdi. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Baha Yanarca, pestisit kalıntılarının ihraç ürünlerin iadesindeki başlıca neden olduğunu belirterek, üreticilerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Son aylarda Türkiye'den yurt dışına ihraç edilen incir, mandalina, domates, portakal ve Antep fıstığı gibi birçok tarım ürününün, pestisit kalıntısı nedeniyle geri çevrilmesi dikkatleri tarımsal üretim süreçlerine çevirdi. Türkiye'ye bu kez de yurtdışından gelen patateslerde virüs tespit edilince ürünler iade edildi. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Baha Yanarca, ihraç edilen ürünlerin sıkı denetimlerden geçtiğini ancak iç piyasada aynı titizliğin gösterilmediğini vurguladı. Pestisit kalıntılarının, ihraç ürünlerinin iadesindeki başlıca neden olduğunu belirten Yanarca, “Ürünün herhangi bir aşamasında olumsuzluk tespit edilirse iade ediliyor. Bu noktada hem çiftçilerin hem de tarım teşkilatının eksikleri var” dedi.

“ÇİFTÇİLERİMİZ YETERİNCE BİLİNÇLİ DEĞİL”

Yurt dışına gönderilen ürünlerin ciddi kontrollerden geçtiğini ifade eden Başkan Yanarca, “Ancak iç piyasada tükettiğimiz ürünler aynı titizlikle kontrol edilmiyor. İhracatta, ürünlerin herhangi bir aşamasında bir olumsuzluk tespit edilirse, ilgili ülkeler bu ürünleri iade ediyor. İade sebeplerinin başında tarımda kullanılan pestisit kalıntıları yer alıyor. Patateste yaşanan durum ise virüs kaynaklıydı, bu yüzden geri iade edildi. İhracata gönderilen ürünlerde pestisit kalıntısı gibi problemlerle sık karşılaşılıyor. Bu noktada çiftçilerimizin hataları olduğu gibi tarım teşkilatımızın da eksiklikleri bulunuyor. Seralarda pestisit kullanımı daha yoğun olmakla birlikte açık alanda da yaygın şekilde kullanılıyor. Çiftçilerin bu konuda eğitilmesi gerekiyor çünkü birçok çiftçi bu konuda yeterince bilinçli değil. Elbette pestisit kullanmadan ürün yetiştirmek oldukça zor. Organik tarım yapılıyor, kimyasal kullanılmadan ürün üretiliyor ama bu yöntemde istenilen kalitede ürün elde etmek zor olabiliyor ve bazı zorluklar içeriyor” dedi.

“HASAT ERKEN YAPILIRSA KALINTI KALIR…”

Pestisit kullanımıyla ilgili de bilgiler veren Yanarca, “Pestisit kullanımı gerekiyorsa, bu kullanımın daha bilinçli yapılması şart. Özellikle son ilaçlama ile hasat arasında belirli bir süre olması gerekiyor. Örneğin, bir böcek ilacı kullandıysanız ve bu ilacın hasattan önce 10 gün geçmesi gerekiyorsa, 9. günde hasat yaparsanız ürün analizde kalıntı çıkarır ve bu kalıntı insan sağlığını tehdit edebilir. Bu sebeple bu konunun üzerine hassasiyetle eğilmek gerekiyor. Çiftçilerin bu konuda bilgilendirilmesi ve hatırlatmalar yapılması şart” diye konuştu.

“DENETİMLERİN ARTIRILMASI GEREKİYOR”

“Yoğun pestisit kullanılan alanlarda denetimlerin artırılması gerekiyor” diyerek sözlerine devam eden Yanarca, “Bu noktada tarım teşkilatına büyük görev düşüyor. Eğitimlerle çiftçilerimizin bilinçlenmesi sağlanmalı. Hemen her çiftçinin danıştığı bir ziraat mühendisi vardır. Hatta tarım ilacı bayilerinin %80’i ziraat mühendislerinden oluşuyor. Bu bayiler teknik hizmet de veriyor ve bu hizmetin doğru şekilde verilmesi gerekiyor. Ayrıca il ve ilçe tarım müdürlüklerinde görevli devlet memurları her zaman çiftçinin yanında olmaya çalışıyor. Bu teknik personellerin de bilinçli ve doğru bilgiyle çiftçiye hizmet vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

HER ÜLKENİN LİMİTLERİ AYRI

Pestisit analizlerindeki limitin ülkeler bazında farklılıklar gösterdiğini dile getiren Başkan Yanarca, “Bu ürünlerle ilgili belli prosedürler mevcut. Yurt dışına gönderilen ürünlerde pestisit analizleri yapılıyor. Eğer analizlerde limitlerin üzerinde kalıntı tespit edilirse, ürün geri gönderiliyor. Türkiye’de bu limitlere uygun olan ürünler iç piyasada tüketilebiliyor. Ancak Avrupa Birliği ve Rusya gibi ülkelerin kalıntı limitleri birbirinden farklı olabiliyor. Bu limitler belirlenirken ülkelerin tüketim alışkanlıkları da dikkate alınıyor. İç piyasada da ürünler, belirlenen limitler dâhilindeyse tüketilmesinde sakınca olmuyor. Ancak limitleri aşan ürünler tüketime sunulmuyor ve devletin protokolleri gereği imha ediliyor” dedi.