Merkezleri İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki “Anadolu Kaplanı Kentlerde” bulunan şirketlerin 2024 yılı verileriyle hazırlanan listeye Denizli’den 26 firma girmeyi başardı. Denizli’den 9 firma ilk 100 şirket arasında yer alırken, bu araştırmada 11. olan Erbakır daha önceki yıllarda da birinci sırada yer almıştı.
DENİZLİ EN BÜYÜK 5. ANADOLU KAPLANI!
Öte yandan Denizli; Ekonomist’in “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi Araştırması’nın 10 ve daha fazla şirketi olan iller sıralamasında” sanayisi gelişmiş “Bursa, Gaziantep, Kocaeli ve Adana” illerinin ardından 5’inci il oldu. Denizli’den “7 kablo, 6 tekstil, 5 Gıda, 4 Enerji, Elektrik, Kimya ve lojistik, 2 Demir-Çelik ve 2 Otomotiv firması” Anadolu’nun ilk 500 firması arasında yer aldı.
DENİZLİ 26 FİRMA İLE; KONYA, KAYSERİ, ANTALYA VE MERSİN’İ GERİDE BIRAKTI!
Ekonomist Dergisi’nin Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi Araştırmasında Denizli 26 firma ile yer aldı. Ve bu sayı ile Konya, Kayseri, Antalya ve Mersin illerini geride bırakarak Anadolu’nun En Büyük 5’inci Kaplan’ı oldu. Anadolu 500’de Yer Alan Denizlili Firmalar ise şunlar: “Erbakır, Abalıoğlu Lezita, Kocaer Çelik, Kardemir Çelik, Abalıoğlu Yem, Seval Kablo, Sadık Grubu, Tarım Kredi Süt Ürünleri, Menderes Tekstil, Pamukkale Kablo, Uzun Otomotiv, Aydem Yenilenebilir Enerji, Abalıoğlu Balık, Atom Kablo, Halil Pekdemir Çiftliği Gıda Aş, Özgüven Kablo, Sürü Tekstil, Elsan Elektrik, Sertel Lojistik, Uğurlular Tekstil, Gamateks, Küçüker Tekstil, Mercan Kimya, Cmk Kablo, Erikoğlu Emaye, Ozanteks”
İLK 100’DE 9 DENİZLİLİ
Denizli’den 9 firma ise aynı listede Anadolu’nun ilk 100 şirketi arasına girdi. Bu firmalar ise Türkiye’deki sıralamaları ile; “Erbakır, Lezita Abaĺıoglu, Kocaer Celik, Kardemir Celik, Abalıoğlu Yem, Seval kablo, Sadık Grubu, Tarım Kredi Süt Ürünleri (Aynes) ve Menderes Tekstil” oldu.
BAK POSTACI GELİYOR’A İLGİ BÜYÜK!
Evet, sık sık “benim ikinci Memleketim Denizli” diyen ve son filmi “Bak Postacı Geliyor” da da sık sık Denizli’ye göndermeler yer alan Muğlalı Usta Yönetmen Yüksel Aksu’nun filmi vizyonda ilk haftasını tamamladı. Sadece sinemalarda gösterilen, konusu ve güçlü oyuncu kadrosu ile dikkat çeken film büyük bir ilgi ve heyecanla karşılandı.
ANADOLU KAPLANI MI FİLM OLUR, ANADOLU EŞEĞİ Mİ?
Bu arada aynı günlerde safkan bir Anadolu Kaplan’ı olan Denizli de Ekonomist Dergisi’nin “Anadolu’nun 500 Büyük Firması” araştırmasında 26 şirket ile 5. oldu. Şu günlerde gösterimde olan Bak Postacı Geliyor filminin kahramanı Postacı Osman’ın (Ozan Akbaba) “posta eşekli” sahneleri de bize; üretimi ve ihracatı ile her dönem önemli bir başarıya imza atan Denizli sanayisi ve tekstilinin unutulmaz duayen iş insanı rahmetli Esat Sivri’nin o ünlü sözünü hatırlattı; “Biz Anadolu Kaplanı değil, Anadolu Eşeğiyiz!” (Geçtiğimiz hafta DSO Başkanı Selim Kasapoğlu da adeta Esat Sivri’nin ruhunu şad edercesine TOBB’da Anadolu Kaplan’ı Denizlili tekstilci ve sanayicinin sorun ve sıkıntılarını anlattı.
Hatta bununla ilgili bir brifing verdi) Acaba Yönetmen Yüksel Aksu şu sıralar Mısır’a (Kahire Kenti yakınlarında Türk yatırımcılar için kurulan OSB’ye) taşınan Denizli’nin Anadolu Kaplanı tekstilcileri için Esat Sivri’nin bu sözünde yola çıkıp “Anadolu Eşeği isimli bir film çeker mi?” Kendimize sormadan geçemedik…
NEBİL ÖZGENTÜRK’TEN FİLME ÖVGÜ!
Belgesel Yönetmeni ve Gazeteci-Yazar Nebil Özgentürk dostu Yüksel Aksu’nun son filmi Bak Postacı Geliyor filmi ile ilgili övgü dolu bir paylaşımda bulundu. Filmin Galası’na katılan Özgentürk “Yüksel Aksu.. Çok eski dost... İzmir yıllarımdan.. Yönettiği ‘Bak Postacı Geliyor’un gösterimine davet etti. Hasret giderdik. Ozan Akbaba'nın yanı sıra, filmin başrol oyuncularından biri de eşi Deniz Barut.. Sohbet-muhabbette Deniz, yine eski dost Ahmet Utlu eski günlere gittik.. Yüksel Aksu.. Aslında.. Gazoz anlatırken, tertemiz ülke hayalleriyle yola çıkıp da hapishanelerde katledilen gençliği, dondurma anlatırken, yok edilmek istenen mahalledeki şefkatli, kapitalizme yenik düşen satıcıları ve aldatılan tüketiciyi anlatmıştı... Son filmi ‘Bak Postacı Geliyor’da, posta memuru babasıyla, çiftçi kızı annesinin büyük sevdalarına sevgi selam sunarken... Kasabaların korunaklı, dayanışmalı, şükretme zamanlarına yolculuk yapıyor.. Özeti, Yüksel, iyi niyetli bir film daha sunuyor seyirciye.. Ellerine sağlık kardeşim. Emek veren tüm dostlara” dedi.
O’ HEP 17 YAŞINDA!
13 Aralık 1980 yılında Darbeci Cunta Yönetimi tarafından yaşı büyütülerek asılan Erdal Eren idamının 45. Yılında saygı ve hüzünle anıldı.
CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum “O’ hep 17 yaşında” paylaşımında bulunurken, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da, “Erdal Eren’i, idam edilişinin yıl dönümünde saygı ve hüzünle anıyorum. Henüz 17 yaşında, adalete ve insan vicdanına sığmayan bir kararla hayattan koparılan Erdal, bu ülkenin hafızasında kapanmayan bir yara olarak yaşamaya devam ediyor. Onu ve benzeri acıların bir daha yaşanmaması için hukukun, demokrasinin ve insan onurunun her koşulda savunulduğu bir Türkiye mücadelesini sürdürmek hepimizin sorumluluğudur. Unutmadık, unutturmayacağız” mesajı yayınladı.
ONU HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ!
Hüseyin Memişoğlu. Denizli Babadağlı (ikinci kuşak) Tekstilci ve İş insanı. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı. Önceki dönemlerin Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi DTO Meclis Başkanı. Makroteks ve Cemeteks firmalarının CEO’su. Yıl 1986. Bir Babadağspor takım fotoğrafı. Ayaktakiler, sol baştan beşinci sıradaki isim; Hüseyin Memişoğlu. Takımın en uzun boylu (sanırım stoper) oyuncusu. Evet; toplantıların, fuarların, siyasi ve ekonomik bilcümle faaliyetin olmazsa olmaz aktörü bu ismi hiç böyle görmediniz.
O’ ESKİ BİR FUTBOLCU VE İLETİŞİM FAKÜLTELİ!
1982 yılında liseyi birinci olarak tamamlayan Hüseyin Memişoğlu tercih listesinde 5. sırasında bulunan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanıyor. Ancak mesafe nedeniyle babasına işte yardım etmek için İzmir’de bir okulu tercih ediyor. (Birinci tercihi Ege Tıp’a puanı yetmiyor) O dönem okul birincilerine tanınan hak sayesinde bir üst tercihi olan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkileri seçiyor. (Neyse ki iyi bir iletişimci ve gazeteci damada-İrfan Atasoy-sahip) Okul ve iş hayatını birlikte götürmek için epey çabalıyor. Hafta içi okula, hafta sonu ise işe zaman ayırıyor. Ancak baba Celal Memişoğlu, oğlundan bir seçim yapmasını istiyor. Bir yıl okul kaydını donduruyor. Ve işin başına geçiyor. Kısacası o yetenekli eski bir futbolcu, az buçuk iletişimci ve başarılı bir iş insanı. Ve eski bir top kesici olarak halen en kritik pozisyonları ve tehlikeli atakları hem kendisi ve hem de kenti için ustaca savuşturmasını biliyor.