Denizli Haber- Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, merkez üssünde 9 şiddetinde hissedildi. Depremin sığ olması nedeniyle yüzeydeki etkisinin arttığını belirten Jeofizik Mühendisi Murat Bayram, Denizli için de önemli uyarılarda bulundu.
Kandilli Rasathanesi verilerine göre 7,7 kilometre derinlikte gerçekleşen depremin, Simav Fay Zonu’nun Sındırgı segmentinde normal faylanma sonucu oluştuğunu aktaran Bayram, “Sığ depremler yüzeyde daha güçlü hissedilir. 6,1 büyüklüğündeki bir deprem küçük sayılamaz. Bunun bir derece altına kadar, yani 5,1’e kadar artçılar beklenir. Bu depremin ardından 4,6 ve 4,4 büyüklüğünde artçılar yaşandı, halen 3 ile 4,5 arasında artçılar devam ediyor. Bu süreç aylarca sürebilir” dedi.
DENİZLİ İÇİN YÜKSEK TEHLİKE
Denizli ve çevresinde yüksek binalarda depremin daha fazla hissedilmesinin, dalgaların uzun periyotlu olmasından kaynaklandığını belirten Bayram, yapılan hesaplamalara göre Denizli için yer ivmesinin oluşturabileceği tehlikenin yüksek olduğunu vurguladı. “Bu büyüklükte bir depremin Denizli’de olma olasılığı %60-80 civarındadır” diyen Bayram, bölgede geçmişte 1953’te 7,2, 1919, 1964 ve 1970’te ise 7 büyüklüğünde depremler yaşandığını hatırlattı.
ALÜVYON ZEMİN RİSKİ ARTIRIYOR
Denizli’nin genel jeolojisinde alüvyon zeminlerin yaygın olduğuna dikkat çeken Bayram, “Alüvyonlar deprem dalgalarının genliğini büyütür, bu da depremin şiddetinin daha fazla hissedilmesine neden olur. 1925–2025 yılları arasında 100 kilometre yarıçaplı alanda M≥4,5 büyüklüğünde 180-240 deprem kaydedilmiştir. Bu durum, sismik faaliyetin yüksek olduğunu ve gerilimin sürekli boşaldığını gösteriyor” diye konuştu.

“AFETİ BİZ YARATIYORUZ”
Türkiye’nin aktif bir deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu hatırlatan Bayram, “Depremler bir doğa olayıdır, ancak bizler imar afları, dolgu alanlarına yapılaşma, yüksek zemin büyütmesine sahip dere çökellerinde inşaat ve denetimsiz projelerle bu doğa olayını afete dönüştürüyoruz” dedi.
KÖTÜ ZEMİN/KÖTÜ YAPI ÖNCELİKLİ DÖNÜŞÜM
Kentsel dönüşümün “kötü zemin/kötü yapı” öncelikli bölgelerden başlanmasının artık zorunluluk olduğunu ifade eden Bayram, “Denizli’de yıkılacak ilk binalar mühendislik hizmeti almamış kaçak yapılar olacaktır. Belediyelerde teknik personel eksikleri giderilmeli, yönetmelikler, şartnameler, oda yetkileri ve yapı denetim modelleri disipline bağlanmalıdır” dedi.
“DEPREMDEN SONRA DEĞİL, ÖNCE NE YAPMALIYIZ?”
Afet yönetiminde önleyici çalışmaların önemine değinen Bayram, “6 Şubat depremlerinden sonra belediyelere afet birimleri kurma zorunluluğu getirildi, ancak birçok yerde bu birimler sadece kâğıt üzerinde var. Koordinasyon merkezi, ekipman ve teknik personel eksikleri tamamlanmalı. Biz mühendisler, kurumlar ve toplum el ele verirsek bu sorunu çözeriz. Yeter ki bilim merkezli olalım” şeklinde konuştu.






