Sağlık Haber - Diyetisyen Gülçin Demirci, masabaşı çalışanlar için beslenme düzeni ve alışkanlıkları hakkında önerilerde bulundu. Demirci, uzun süre oturarak çalışmanın glukoz metabolizmasını yavaşlattığını söyleyerek, “Ani kan şekeri dalgalanmalarına yol açabilecek basit şekerler ve rafine karbonhidratlardan kaçınılmalıdır. Düşen kan şekeri, konsantrasyon kaybı ve iş veriminde düşüşe neden olabilir. Öğünler, glisemik indeksi düşük, posa içeriği yüksek besinlerden oluşturulmalı; bu sayede kan şekeri daha dengeli bir seyir izler” ifadelerini kullandı.
“Öğün düzeni ve zamanlaması önemlidir”
Yoğun çalışma temposunda öğün atlamanın sık görülebildiğine dikkat çeken Demirci, bu durumun hem metabolizma hızını düşürdüğünü hem de sonraki öğünlerde aşırı yeme davranışına yol açabildiğini ifade etti. Demirci, günlük 3 ana öğün ve 1-2 ara öğün tüketiminin, enerji dengesini korumak açısından önemli olduğuna dikkat çekerek, “Ara öğünler, yalnızca açlığı bastırmak için değil, zihinsel performansı desteklemek amacıyla da planlanmalıdır” şeklinde konuştu.

“Lifli gıdalar ve su tüketimi ihmal edilmemeli”
Hareketsiz yaşamın sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını hatırlatan Demirci, “Bu nedenle lif açısından zengin besinler tercih edilmeli ve su tüketimi ihmal edilmemelidir. Masa başı çalışanların çoğu zaman fark etmeden sıvı alımını düşürdüğü görülmektedir. Günlük en az 1.5–2 litre su tüketimi sindirim sisteminin sağlıklı çalışması açısından kritik öneme sahiptir” diyerek uyarıda bulundu.
Kafein ve şekerle gelen yanıltıcı enerji tuzağına dikkat!
Yoğun tempoda sıkça kafeinli içecekler ve şekerli atıştırmalıkların tercih edilebildiğini vurgulayan Demirci, "Bu ürünler kısa süreli enerji sağlasa da uzun vadede yorgunluk hissi ve insülin direncine yol açabilir. Aşırı kafein tüketimi uyku düzenini bozabilirken, işlenmiş şeker tüketimi ise insülin direncine zemin hazırlayabilir. Bu tür alışkanlıklar, özellikle uzun süreli masa başı çalışma düzeni içinde riskli hale gelir” diye belirtti.

“Bilinçli atıştırma kültürü geliştirilmeli”
Stres ve yorgunluk anlarında ortaya çıkan "farkında olmadan yeme" davranışının, özellikle masabaşı çalışanlar için sık görülen bir sorun olabildiğini dile getiren Demirci sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durumun önüne geçebilmek için çalışanların kendi yeme farkındalıklarını geliştirmeleri, ne zaman aç olduklarını ve neden yediklerini gözlemlemeleri gerekir. Bilinçli atıştırma, besin değeri yüksek seçeneklerin tercih edilmesiyle sağlanabilir ancak ana hedef, gereksiz yeme alışkanlıklarının önüne geçmek olmalıdır. Masabaşı çalışma, kaçınılmaz olarak beraberinde bazı sağlık riskleri getirebilir. Ancak beslenme, bu riskleri önlemek için elimizdeki en güçlü araçlardan biridir. Kısa vadeli diyet kalıplarından çok, uzun vadeli beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve sürdürülebilirliğe odaklanılması gerekir."





