“HAZİRAN’DA ÖLMEK ZOR”, BÜYÜK USTA'YA DENİZLİ’DEN SELAM VAR!

Her Haziran ayı “en acı ay” olarak bu ülkenin yitirdiği en değerli ve en büyük isimleri hatırlatır. İşte bu yüzden; ünlü şair ve ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil’in büyük Usta Nazım Hikmet için yazdığı ve 3 Haziran 1963’teki ölümünden tam 13 yıl sonra tamamladığı “Haziran’da Ölmek Zor” şiiri bu ülke ve insanları için çok önemlidir. Ve işte bu yüzden Haziran’ı hep hatırlamak gerekir.

EKOPOLİTİK- MUSTAFA KEMAL KAYA

Her Haziran ayı “en acı ay” olarak bu ülkenin yitirdiği en değerli ve en büyük isimleri hatırlatır. İşte bu yüzden; ünlü şair ve ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil’in büyük Usta Nazım Hikmet için yazdığı ve 3 Haziran 1963’teki ölümünden tam 13 yıl sonra tamamladığı “Haziran’da Ölmek Zor” şiiri bu ülke ve insanları için çok önemlidir. Ve işte bu yüzden Haziran’ı hep hatırlamak gerekir.

“işten çıktım, sokaktayım/ elim yüzüm üstüm başım gazete/ sokakta tank paleti, sokakta düdük sesi/ sokakta tomson, sokağa çıkmak yasak…/ sokaktayım, gece leylâk ve tomurcuk kokuyor/ bir basın işçisiyim/ yaralı bir şahin olmuş yüreğim/ uy anam anam, haziranda ölmek zor!” (Hasan Hüseyin Korkmazgil)

Haziran’ın ilk günü (1 Haziran 1971) bize Hüseyin Cevahir’i hatırlatır. Hani o Bergamalı Şair Halim Yazıcı’nın “Cevahir Kalbiyle Dolunay” isimli şiir kitabına adını veren ‘Hüseyin Cevahir’i.. (Cevahir Maltepe’de vurulduğunda yanı başındaki Mahir Çayan da yol arkadaşı Hüseyin ile birlikte ölmek ister. Tetiğe basar ancak kurşun şans eseri kalbinin yanından geçer. Ve yaralı olarak gözaltına alınır)

Her Haziran’ın 2’si bize Ahmet Arif’i ve o her satırı vurucu sözcüklerle bir Acem halısı gibi dokunmuş “her renkte en acıyı, dramı ve umut dolu hayatı” anlatan “Hasretinden prangalar eskittim” kitabından ezbere bildiğimiz o güzelim şiirleri anımsatır. “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin/ haberin var mı taş duvar/ demir kapı, kör pencere/ yastığım ranzam zincirim/ uğruna ölümlere gidip geldiğim/ görüşmecim yeşil soğan göndermiş, karanfil kokuyor cigaram/ dağlarına bahar gelmiş memleketimin…”

Yine her Haziran ayının 2’si bize “Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Murtaza, Avare Yıllar, Bereketli Topraklar Üzerinde, Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl, Grev, Devlet Kuşu” gibi eserlerinden tanıdığımız büyük romancı Orhan Kemal’i ve o “Borç, borç, borç. O kadar oku, sonra gel, elifi mertek belleyen birine köle ol! Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa!” şeklindeki ünlü sözlerini hatırlatır.

Her Haziran’ın 3’ü ise hepimize; Dünya Şairi, Türkçe’yi en iyi kullanan edebiyatın mavi gözlü devi, toplumcu şair Nazım Hikmet Ran’ı ve dörtlüklerini haykırır. Yine her 15-16 Haziran 1970 bizim aklımıza; “100 bin işçinin yürüdüğü” bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük işçi kalkışmasını getirir.

Ve bir de her Haziran’ın 25’i yüreğimize ”Karadeniz’in asi çocuğu, Karadeniz Müziği’nin hüzünlü sesi, şair ceketli çocuğu” müzisyen, söz yazarı, derlemeci, oyuncu ve aktivist Kazım Koyuncu’yu düşürür. “İşte gidiyorum, birşey demeden./ Arkamı dönmeden, şikayet etmeden./ Hiçbir şey almadan, birşey vermeden Yol ayrılmış, görmeden, gidiyorum../ Ne küslük var ne, pişmanlık kalbimde./ Yürüyorum sanki, senin yanında. / Sesin uzaklaşır, her bir adımda Ayak izim, kalmadan, gidiyorum./ Gerdiğin tel, kalbimde kırılmadı./ Gönülkuşu, şarkıdan yorulmadı./ Bana kimse sen, gibi sarılmadı./ Işığımız, sönmeden, gidiyorum..”

KAZIM KOYUNCU’NUN UNUTULMAYAN SÖZÜ; "HA KANSER, HA KONSER"

Aralık 2004'te kanser teşhisi konulan sanatçı, doktorların fazla yorulmaması, faaliyerlerine ara vermesi gerektiğini söylemesine rağmen konserlerine devam etmişti. Son konserini 4 Şubat 2005'te Taksim'deki Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde veren Kazım Koyuncu’nun o gün söylediği "Ha kanser ha konser" sözleri hiç unutulmadı. 34 yaşında hayata veda eden Koyuncu, hüzün kokan albümlerinde “Türkçe'nin yanı sıra Hemşince, Lazca ve Gürcüce” eserlere de yer verdi. Her 25 Haziran’da en verimli döneminde “faşist kanserin” aramızdan alıp gittiği Kazım Koyuncu’nun bu “ayrılık şarkısı” dökülür dudaklarımızdan. O; “Şarkılarla geçti aramızdan. Yalnızlar gibi susup uzun uzun.. Ve yaralı birer kuş gibi bırakıp gitti bizleri..”

NAZIM HİKMET’E DENİZLİ’DEN SELAM VAR!

Her Haziran bize 2013 yılının 28 Mayıs’ında başlayan ve Haziran Hareketi’ni ortaya çıkaran (3 ay 10 gün süren) Gezi günlerini ve Gezi’de ölen 8 genç ile 2 güvenlik görevlisini hatırlatır, yakıcı bir şekilde. İşte bu yüzden her Haziran ayı bize “en acı ay” olarak bu ülkenin yitirdiği en değerli ve en büyük isimleri hatırlatır. İşte bu yüzden; ünlü şair ve ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil’in büyük Usta Nazım Hikmet’in 3 Haziran 1963’te ölümünden sonra yazmaya başladığı ve tam 13 yıl sonra tamamladığı, yine bir Haziran ayında aramızdan ayrılan Toplumcu Gerçekçi Yazar Orhan Kemal anısına 3 Haziran 1976’da yayınladığı “Haziran’da Ölmek Zor” şiiri bu ülke insanları için çok önemlidir.

İşte bu yüzden biz de ölümünün 62. Yılında büyük Usta Nazım Hikmet’i sosyal medya hesaplarında ve paylaşımlarında anan ve selamlayan CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum, Merkezefendi İlçe Başkanı Müjdat İlhan, Pamukkale İlçe Başkanı Uğur Coşkun, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur’a “Haziran’da ölmek zor, halka hizmet yolunda yaşamak daha zor” diyoruz.. Ve Nazım Hikmet Ran’a Denizli’den büyük bir selam gönderiyoruz…

BU NAZIM ŞİİRİ 13 YILDA YAZILDI; “HAZİRAN’DA ÖLMEK ZOR!”

“işten çıktım, sokaktayım/ elim yüzüm üstüm başım gazete./ sokakta tank paleti, sokakta düdük sesi, sokakta tomson, sokağa çıkmak yasak./ sokaktayım, gece leylâk ve tomurcuk kokuyor./ yaralı bir şahin olmuş yüreğim, uy anam anam; haziranda ölmek zor./ ‘uyarına gelirse, tepemde bir de çınar’ demişti on yıl önce/ demek ki on yıl sonra, demek ki sabah sabah./ demek ki ‘manda gönü’ demek ki ‘şile bezi’ demek ki ‘yeşil biber’/ bir de memet'in yüzü../ bir de güzel İstanbul, bir de ‘saman sarısı’ bir de özlem kırmızısı/ demek ki göçtü usta, kaldı yürek sızısı…/ geride kalanlara, yıllar var ki ter içinde, taşıdım ben bu yükü/ bıraktım acının alkışlarına; 3 haziran '63'ü…/ bir kırmızı gül dalı, şimdi uzakta, bir kırmızı gül dalı, iğilmiş üzerine, yatıyor oralarda/ bir eski gömütlükte, yatıyor usta../ bir kırmızı gül dalı, iğilmiş üzerine, okşar yanan alnını/ bir kırmızı gül dalı, Nâzım Ustanın./ gece leylâk ve tomurcuk kokuyor, bir basın işçisiyim/ elim yüzüm üstüm başım gazete/ geçsem de gölgesinden tankların tomsonların/ şuramda bir çalıkuşu ötüyor/ uy anam anam,

haziranda ölmek zor! (Hasan Hüseyin Korkmazgil)…”

Nazım Hikmet için Hasan Hüseyin tarafından yazılan “Haziran’da ölmek zor” şiiri; Haziran ayında hayatını kaybeden tüm değerlerimize armağan olsun…