Denizli

Horzum,“İddianame bildiri değil muhtıradır”

Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianameyle ilgili değerlendirmeler bulunan CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum, “İstanbul Başsavcısı’nın, Yargıtay’a gönderdiği iddianame bir bildiri değil bir muhtıra’dır” ifadelerini kullandı.

Denizli Haber - İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek aylardır merakla beklenen İBB iddianamesini açıkladı. 3 bin 900 sayfadan oluşan iddianamede, 402 şüpheli bulunuyor. CHP'nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için 828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar hapis istendi. Ayrıca İmamoğlu hakkında 142 eylemle ilgili cezalandırma talep edildi.


Hazırlanan iddianameyi değerlendiren CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum, açıklanan iddianamenin bir bildiri değil muhtıra olduğunu belirterek, “ Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik düzenine verilmiş bir muhtıra ile karşı karşıya olduğumuzu göstermiştir. Cumhuriyet Halk Partisi, kurucusu olduğu Cumhuriyet’in ve demokrasinin teminatıdır. Muhtıralar, yasaklar, baskılar gelir geçer. Atatürk’ün Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi kalır. 19 Mart’ta başlatılan hukuki darbe, milletin teveccühüyle seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu mesnetsiz suçlamalarla cezaevinde tutmaya devam etmektedir. Bugün İstanbul Başsavcısı’nın, Yargıtay’a gönderdiği iddianame bir bildiri değil bir muhtıra’dır. Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik düzenine verilmiş bir muhtıra ile karşı karşıya olduğumuzu göstermiştir” dedi.


Açıklamasının devamında sandıktan çıkamayanların yargı eliyle millet iradesini bastırmaya çalıştığını belirten Horzum, “Yargı yoluyla siyaseti dizayn etmeye, sandıktan çıkamayanların yargı eliyle millet iradesini bastırma girişimidir. Cumhuriyet Halk Partisi, kurucusu olduğu Cumhuriyet’in değerlerinden, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden ve millet iradesinden vazgeçmemiştir ve asla vazgeçmeyecektir. Bu iddialar, hukuki değil, siyasi bir operasyonun metnidir. Ama tarih defalarca göstermiştir ki; muhtıralar, kumpaslar, yasaklar gelir geçer. Atatürk’ün Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi kalır. Bugün yaşanan bu süreç, bir partiyi değil, Türkiye’nin demokrasi birikimini hedef almaktadır. Biz susmayacağız. Biz geri adım atmayacağız. Biz bu ülkenin kurucu partisiyiz ve bu ülkenin demokrasi güvencesiyiz. Türkiye’nin Birinci Partisi olarak, Bu ülkenin geleceğini karartan değil, aydınlatan tarafta olmaya devam edeceğiz” dedi.