Gündem

İletişim Başkanı Duran: Dijital Güvenlik İçin Çalışıyoruz

İletişim Başkanı Duran, Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne ilişkin, "Ülkemiz öncülüğünde hazırlanan bu sözleşmeyi uluslararası alanda da imzaya sunduk. Çocuklarımızı dijital alanda daha güvenli bir geleceğe taşımaya çalışıyoruz." dedi.

Gündem Haber- Haliç Kongre Merkezi'nde "Dijital Çağda Çocuk Medyası: Aileyi Güçlendirmek, Değerler İnşa Etmek" başlığıyla düzenlenen TRT Uluslararası Çocuk Medyası Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, zirvenin, çocukların geleceği için yepyeni fikirler üretmesini temenni etti.

TRT Uluslararası Çocuk Medyası Zirvesi başladı

Emine Erdoğan: Dijital dönüşümün olumsuz etkilerine karşı bizi koruyacak olan güçlü ailelerdir

Duran, çocukların insanın en yalın, saf hali olduğunu ve çocukları her şeyin üzerinde tutmanın, onları maddi ve manevi tehlikelerden korumanın geçmişe ve geleceğe sahip çıkmak olduğunu kaydetti.

Çocukların artık dijital bir dünyanın içine doğduğunu aktaran Duran, "TÜİK'in 'Türkiye'deki Çocuklar 2024 İstatistiklere Bakış' raporunun 'Çocuk ve Bilişim' başlığında, 6-10 yaş grubu çocuklarımızın internet kullanım oranı yüzde 87,9 olarak belirtilmektedir. Bu veri, çocuklarımızın dijital bir dünyaya doğduğunu göstermekle kalmıyor onların dijital bir nesil olacağını da ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Duran, çocukların dünyayı sadece ailelerinden, okullarından ya da çevrelerinden öğrenmediğini belirterek, şunları söyledi:

"Dijital dünyada çok fazla şeyi elde ediyorlar. Sosyal platformlar, dijital oyunlar ve görsel-işitsel içerikler çocukların öğrenme ve sosyalleşme süreçlerini artık fazlasıyla belirleyici konuma geldi. Bunlar tabii ki fırsatlar da içeriyor ancak diğer yönüyle baktığımızda da tehditleri de içinde barındırıyor. Mevzubahis çocuklar olduğunda bu sınamaların boyutunun çok daha kritik olduğu açıktır. Böylece, aslında yapılması gereken şey de ortaya çıkıyor. Biz çocuklarımızı doğru yönlendirmek, dijital araçların imkanlarından faydalanmalarını sağlamak ve zararlarına karşı da onları bilinçlendirmek durumundayız."

Ekranlardan kaçmanın ya da kaçınmanın mümkün olmadığını ancak hassas bir denge gerektiğine dikkati çeken Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın "Gelin, çocuklarımızı bu dijital dadıların elinden artık kurtaralım." çağrısını anımsattı.

"Aileler dijital dadıların kim olduğuna dikkat etsin"

Duran, bu çağrının televizyon ve dijital araçları konumlandırmada herkes için mihenk taşı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Biz bu dijital dadıların kimler ve neler olduğunu yakından takip etmek zorundayız. İnsanlığın değerlerini, erdemi, ahlaki değerleri çocuklarımıza gösteren dijital dadılar olmalılar. Bizim medeniyetimizin, kültürümüzün değerlerini onlara anlatan, bu sosyalleşmeyi sağlayan dijital dadılar olmak durumundalar. Aksi takdirde biz bu dijital dadıların çocuklarımızın dünyasına bambaşka değerleri, bambaşka özellikleri ve hiç de arzu etmediğimiz, ailemize zarar verici unsurları getirmesiyle karşı karşıya kalabiliriz. O halde Sayın Hanımefendi'nin çağrısını yinelemek istiyorum. Lütfen aileler çocuklarına sahip çıkarak dijital dadıların kim olduğuna dikkat etsinler."

Ailelere büyük sorumluluklar düştüğünü kaydeden Duran, "Medyanın kullanımında dijitalleşmeyle birlikte artık algoritmalar çok önemli bir konuma geldi. Bu algoritma yönlendirmelerinde bambaşka unsurlar çocuklarımızın dünyasına sübliminal mesajlar taşıyabilir. Bunların sonucunda çocuklarımızın yüz yüze iletişimi zayıflayabilir, daha içe kapalı bir bireyselleşme ortaya çıkabilir. Dikkat dağınıklığına yol açabilir daha da tehlikelisi psikolojik, ahlaki ve bilişsel gelişimler çok büyük zarar görebilir. O halde çocuklarımızın karakterlerine sahip çıkabilmek için, onları medyanın her türlü şiddet veya cinsel içerikli yayın ve paylaşımlarından koruyabilmek için yapılması gereken çok şey var." ifadelerini kullandı.

Duran, küresel alanda çok farklı kültürlerden çizgi film ya da diğer kültürel ögelerin çocukların dünyasına taşındığını ancak bunların sapkın, şiddeti meşrulaştıran akımlar olmaması gerektiğini vurgulayarak, "Doğal ile zorlama, gerçekle kurgu arasındaki ayırımın ortadan kalkması, sapkınlıkların ve şiddetin sıradanlaşması riskine karşı biz çocuklarımızı hazırlamak durumundayız. Bu hepimizin ortak sorumluluğu. En çok da aileler, anne ve babalar, ebeveynler sorumlu konumda." dedi.

"Çocuklarımızı dijital alanda daha güvenli bir geleceğe taşımaya çalışıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde çocukları dijital tehditlerden korumak için çok önemli mücadeleler verdiklerini hatırlatan Duran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kapsamda 2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile detaylı bir yol haritası hazırlandı. Ardından 2025-2029 dönemini kapsayan Dijital Dünyada Çocukların Güçlendirilmesi Eylem Planı'nı hayata geçirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız, Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzaladı. Sayın Hanımefendi de bu dijital sözleşmeyi imzalayarak bu noktada güçlü destek verdiler. Ülkemiz öncülüğünde hazırlanan bu sözleşmeyi uluslararası alanda da imzaya sunduk. Çocuklarımızın dijital haklarını görünür hale getirmeyi hedefleyen 13 maddelik bu sözleşme, tehditleri açığa çıkarma, toplumu sorumluluk almaya çağırma ve aynı zamanda uluslararası farkındalık oluşturma amacı taşımaktadır. Türkiye olarak, çocuklarımızı dijital alanda daha güvenli bir geleceğe taşımaya çalışıyoruz."

Duran, TRT'nin hem televizyon kanalları hem dijital platformları hem de uluslararası etkinlikleriyle çocuklar için kıymetli projeler hayata geçirdiğini, TRT Çocuk, TRT Diyanet Çocuk ve tabii Çocuk'un çocukları rahatlıkla emanet ettikleri markalar olduğunu ve kurumun çocuk medyasında güçlü bir merkez haline geldiğini kaydetti.

Gerek devletin ilgili kuruluşları, gerek medya ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan çalışmalarla çocukları korumak için büyük çaba sarf edildiğini belirten Duran, çocuk mahremiyetinin korunmasının da önemli olduğunu, dijital mecralarda ailelerin paylaşımlarının kötü amaçlarla kullanılmaması için bir farkındalık olması gerektiğini düşündüğünü belirtti.