Denizli

Kasapoğlu: Öngörüsüzlük sanayiciyi yoruyor

Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, DRT 2026 Yılbaşı Özel programında sanayi ve ekonomi gündemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Kasapoğlu, bugün yaşanan küresel ve ulusal ekonomik sorunların temelinin pandemi döneminde atıldığını belirterek, dünyada ve Türkiye’de sanayicilerin ciddi bir belirsizlik süreciyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Denizli Haber - Pandemi sonrası dünyada tedarik zincirlerinin kırıldığını, tüketim alışkanlıklarının değiştiğini ve ekonomik yapıların hızla dönüştüğünü ifade eden Kasapoğlu, “Bu değişim yolculuğu boyunca bugüne gelinceye kadar farklı dönemlerde farklı şartlar ortaya çıktı. Türk sanayisi penceresinden baktığımızda avantajlı olduğu dönemler ama yaklaşık 2023 yılından beri de bu avantajını her geçen gün daha fazla kaybetmeye başladığını görüyoruz. Dünyada belirsizlikler arttı. Bence en önemli değişiklik bu, öngörüsüzlük hakim oldu” dedi.

Avrupa’daki zayıflama Denizli’yi de etkiliyor

Avrupa Birliği’nin ekonomik ve siyasi anlamda güç kaybettiğine dikkat çeken Kasapoğlu, Avrupa’nın Türkiye ihracatı için en önemli pazarlardan biri olduğunu hatırlatarak, “Bu bizim pazarımıza da yansıyor. Bana göre en önemli parametre, en önemli veri öngörüsüzlük. Her an bir sıkıntı, bir kriz, bir siyasi problem olacakmış gibi duruyor dünya da, bu en fazla kimi yoruyor? Yatırımcıyı yoruyor, girişimciyi yoruyor, üreticiyi yoruyor. Bizler sanayiciler olarak planla işletiyoruz işlerimizi. Bazen bu maddi oluyor, bazen manevi oluyor. Ekonomiye inanması, rakamlara güvenmesi inanması, bir şeylerin olabileceğini inanması çok önemli” ifadelerini kullandı.

Enflasyonla mücadele gerekliydi ama...

Türkiye’de uygulanan ekonomi politikalarının zorunlu olduğunu belirten Kasapoğlu, enflasyonun kontrol edilemez hale gelmesi nedeniyle bu sürecin kaçınılmaz olduğunu söyleyerek, “Yeni bir ekonomik iklime girdik. Bu iklimde enflasyonun düştüğünü görüyoruz. Yavaşta olsa hedeflerden biraz uzaklaşmışta olsa, enflasyonun gerilediğini görüyoruz. Bu süreçten en çok zarar gören, acı çeken kesim de üreticiler, sanayiciler ve ihracatçılar oldu. Özellikle içeride ürün yapıp dışarıda bu ürünleri satmaya çalışan firmalarımız oldukça zor günler geçiriyorlar, kârlılıklarımızı kaybettik. Artık sanayide hangi sektör olursa olsun, çok niş bir iş yapılmadığı sürece, neredeyse her sektörde problemleri görüyoruz" şeklinde konuştu.

"Kur baskısı ihracatçıyı zorluyor"

Kurun uzun süredir baskı altında tutulmasının sanayici ve ihracatçıyı olumsuz etkilediğini vurgulayan Kasapoğlu, girdi maliyetlerinin artmasına rağmen döviz gelirlerinin sabit kalmasının fiyatlara yansıtılamadığını dile getirerek, “Türk üreticisi ve ihracatçısı 2-3 yıldır zorlu bir dönem geçiriyor. Her dönemin, her yılın bir önceki yıldan daha zor olduğunu görüyoruz. 2026’da umudumuzu kaybetmeyi düşünmüyoruz. Sonuçta bu yapılar, bu tesisler bir günde yapılmadı, büyük emekler var. Hiçbirimiz bunları kaybetmek istemiyoruz ve maalesef 2025’deki birçok sanayicimiz zararına satış yapmak zorunda kaldı. Birçok krizler hafızamızda bu yüzden bu krizlerden sonra bir toparlanma oldu. Hep bir bahar havası oldu açıkçası onunda bir beklentisi oldu. Avantajlı yıl şu oldu; ihracatçı ve sanayici için Türk sanayisi dolar maliyetlendirip euro fiyatlandıran, sanayi bir sıfır dörtlerle başladığımız euro paritesi şuan bir on yedilere geldi” değerlendirmesinde bulundu.

"Tekstil sektörü en fazla sıkıntıyı yaşayan alan"

Denizli’nin lokomotif sektörlerinden tekstilin bu süreçten en fazla etkilenen alanların başında geldiğini söyleyen Kasapoğlu şunları kaydetti: "Sanayicinin asıl hedefi devletten destek almak değil, rekabet gücünün artırılması. Kalıcı bir ekonomik iklim oluşturulmalı. İçerideki üretici güçlü tutulmalı. Bugünleri de atlatırız motivasyonu ile atlatıyoruz. 2026’yı sanayi anlamında bakarsak zor gireceğiz. İlk 3 ayın sıkıntısı fazla olacak. Yılın ikinci yarısında dövizin makul seviyelere geleceğini düşünüyorum. Dış pazarlarda da biraz iyileşme olursa yılı kötü başlayıp iyi bitirebiliriz.”