Denizli

Menderes için harekete geçiyorlar; Kuruyan nehir, büyüyen öfke

Büyük Menderes Nehri kuraklıkla can çekişirken, bölge halkı da yaşanan durumdan rahatsızlığını dile getirmek için farklı yollara başvuruyor. Büyük Menderes İnisiyatifi ve Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde bölge halkı traktörleriyle konvoy yapacak ve Kufi Çayı’na kadar tepki yürüyüşü gerçekleştirecek.

Denizli Haber-Büyük Menderes Nehri, son yıllarda etkisini artıran kuraklık ve yanlış su yönetimi nedeniyle adeta can çekişiyor. Nehrin debisindeki ciddi düşüş, tarıma dayalı geçimini sürdüren binlerce çiftçiyi zor durumda bırakırken, bölge halkı da yaşanan bu duruma sessiz kalmıyor. Büyük Menderes İnisiyatifi ile Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin öncülüğünde organize edilen eylemde, vatandaşlar traktörleriyle konvoy oluşturarak Küfi Çayı’na kadar ses getirecek bir tepki yürüyüşü gerçekleştirecek.

PROF. DR. TOPUZ NET KONUŞTU

Yaşanan sürece dair drttv.com’a açıklamalarda bulunan Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Bülent Topuz, Büyük Menderes Nehri'ndeki su seviyesinin giderek azalmasına dikkat çekerek, bölgedeki çiftçilerin ciddi kaygı taşıdığını söyledi. Topuz, “Nehirdeki debi önceki yıllarda 100 birimken, şu an 85’e düştü. Bu düşüş devam edecek ve 70’lere kadar inecek. Bu artık bir olasılık değil, gerçek” diyerek su krizine karşı tepkilerini dile getirdi.

“ÇİFTÇİLERİMİZİN SES ÇIKARMASI GEREKİYOR”

“Büyük Menderes Nehri’nin debisi önceki yıllarda 100’dü. Şu anda 85’e düştü, ilerleyen yıllarda bu 70’e kadar düşecek” diyen Prof. Dr. Bülent Topuz, “Bu nehir geçmişte sulama amaçlı olarak kullanıma açılmıştı. Yıllar önce bu bölgeye 100’e yakın sulama tesisi yapılmış. Sonraki süreçte Eski Bakan, su profesörü Veysel Eroğlu’nun girişimleriyle 40’tan fazla sulama tesisi daha yapıldı. Sonuç olarak Menderes'in üzerine, taşıma kapasitesinin iki katı kadar sulama yatırımı yapılmış. Bu da açıkça plansızlık ve kaynak israfıdır. Eğer yukarıda bu kadar su tutulmasaydı; Baklan, Söke, Nazilli, Denizli gibi yerler sulanabilecekti. Bu bölgelerde daha önce tarıma dayalı sanayi gelişmişti: çırçır fabrikaları, tekstil tesisleri kurulmuştu. Ama siz ne yaptınız? Suyu yukarıda tutuyorsunuz. Yeşil alan potansiyeli olan yerleri es geçip, tarıma destek olacak suyu alıp başka yerlere verdiniz. Peki bu suyu kim istiyor? Çivrilli, Baklanlı çiftçi etkileniyor. Kahve kahve dolaşarak bu işten zarar gören çiftçilerimizin ses çıkarması gerekiyor. Menderes’in debisi 70’e düşebilir. Bu bir ihtimal değil, bir gerçekliktir artık. Sonuç olarak geldiğimiz nokta budur” dedi.

“BU DEREYİ KURUTANLAR UTANSIN”

“8 asırdır Sudan Koyun Geçirme yapılıyor. Koyunlar kuru dereden geçsin dedik. Bu dereyi kurutanlar utansın” diyerek sözlerine devam eden Topuz, Biz bu tartışmaları gün yüzüne çıkardık. Zaten planımız 31 Ağustos’ta kuru dereden çoban geçirmekti. Hiç değilse yaptığımız işin bir etkisi olsun istiyoruz. Yola çıkacağız. Kurutulan yere kadar, Küfi Çayı’na kadar traktörlerle gidelim. Oradan Çıtak’a kadar, büyüyerek ilerleyelim. Vermedikleri suyu açıkça söyleyelim. Hatta derenin içinde yürümek gibi bir fikrimiz var. Basit bir yürüyüş değil bu. Derenin içinden koyun geçireceğiz. Sudan Koyun Geçirme festivalinin Temmuz’da değil, Ağustos’ta yapılmasını gerektiğini söyledi. Suyun olduğu tarihte değil, festival zamanında yapılmalı. Herkeste görsün” dedi.

“BÖLGEDE İNSANIMIZIN BÜYÜK BİR ÖFKESİ VAR”

Bölge halkının yaşanan duruma büyük tepki gösterdiğini kaydeden Topuz, “Bu bölgede insanımızın büyük bir öfkesi var. Menderes’in kurutulması konusunda yeterince sahip çıkılmadığı için insanlar sitemkâr. Suçlamalar var ve hâlâ kendi seslerinin duyulmadığını düşünüyorlar. Bu yüzden ses getirici bir yürüyüş yapmak istiyorlar. Bu tepkinin yerelden, halktan gelmesi çok önemli. Yani bu öfke dışardan değil, bizzat içerden. O yüzden bu çağrıyı önemsiyorum” diye konuştu.