Finans Uzmanı Mehmet Uğur Çoban, Merkez Bankası’nın faiz arttırımının sürpriz olduğunu ve bu faiz arttırımındaki iki mesajın ön plana çıktığını belirterek, birinci amacın fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyon ile mücadele, ikinci amaç ise döviz rezervlerini attırmak olduğunu söyledi.
Çoban değerlendirmesinde; “Merkez Bankası'nın politika faizini %42,5'ten %46'ya yükseltmesi, piyasalar açısından sürpriz bir karar oldu. Zira daha önce faiz indirim sürecine girilmiş ve kur üzerindeki baskının azaldığı, daha istikrarlı bir döneme geçiş yapılmıştı. Ancak Türkiye gibi kırılgan ve değişken bir ekonomide siyasal gelişmeler ekonomik kararları doğrudan etkileyebiliyor. Nitekim 19 Mart'ta yaşanan Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması süreciyle birlikte ülkede siyasi gerginlik yeniden yükseldi. Bu gelişme, daha önce planlanan faiz indirim trendinin askıya alınmasına neden oldu. Merkez Bankası, bu faiz artışıyla şu mesajı net bir şekilde vermiş oldu: "Siyasi tansiyon artsa bile, enflasyonla mücadelede kararlıyım ve gerektiğinde politika faizini artırırım." Asıl sürpriz bu noktada ortaya çıkıyor. Merkez Bankası, bu adımıyla sadece ekonomik değil, aynı zamanda politik belirsizliklere karşı da kararlı bir duruş sergilediğini gösterdi. Bu da yatırımcılar açısından güven verici bir gelişme oldu” dedi.
Finans Uzmanı Mehmet Uğur Çoban, bu kararın hem iç piyasada istikrarı sağlamak hem de dış piyasaya güven vermek olduğunu belirterek; “ Bu gelişmeleri birkaç açıdan değerlendirmek gerekiyor: Sermaye Çıkışı: 19 Mart’tan itibaren yaklaşık 50 milyon dolarlık bir yabancı sermaye çıkışı yaşandı. Bu durum döviz rezervlerinin azalmasına yol açtı. Rezerv Politikası: Merkez Bankası, enflasyonla mücadele ederken aynı zamanda döviz rezervlerini artırma hedefi güdüyordu. Bunu da TL’yi yüksek değerli tutarak gerçekleştirmeye çalışıyordu. Faiz Artışının Etkileri: Yapılan faiz artışıyla birlikte Merkez Bankası iki temel hedefe yöneldi: Fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonla mücadele etmek. Yurt içindeki yatırımcıların dövize yönelmesini engellemek ve yabancı yatırımcıları tekrar Türkiye’ye çekerek döviz rezervlerini artırmak. %38 oranındaki yüksek enflasyon dikkate alındığında, bu faiz artışı TL’yi koruma altına almış oldu. Merkez Bankası'nın bu kararı, hem iç piyasada istikrarı sağlamak hem de dış piyasalarda güven tazelemek açısından kritik bir öneme sahip” dedi.
