Denizli

Meyveler dondu, cepler yandı! Başkan Öztürk yetkililere seslendi

Denizli Meyve Sebze Komisyoncuları Derneği (DEMESKO) Başkanı Halil Öztürk, yüksek meyve fiyatları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle kiraz, erik ve kayısı gibi çekirdekli meyvelerdeki yaşanan fiyat artışlarının sebebinin sektör temsilcileri olmadığını ifade eden Başkan Öztürk, sorunun üretim yetersizliğinden kaynaklandığını belirterek, “Kiraz 500, erik 300 lira, kiraz 1 ay sonra bin lira olursa şaşırmayın. Kışın elmada da büyük sorun olacak" dedi.

Don olayları sonrası özellikle çekirdekli meyvelerde fiyatlar uçtu. Kiraz 500, erik 300, kayısı ise yine 200 ila 300 lira arasında Pazar tezgahlarında yerini alırken, vatandaşlar fahiş fiyatlara tepki gösterdi. Denizli Meyve Sebze Komisyoncuları Derneği (DEMESKO) Başkanı Halil Öztürk, fiyatların yüksek olmasının sebebinin halciler ya da aracılar olmadığını ifade etti. Şubat ve Nisan aylarında meydana gelen don olaylarını hatırlatan Başkan Öztürk, “Kayısıda yüzde 65, kirazda yüzde 60, erikte yüzde 60 kayıp yaşandı. Aynı şekilde elma da da yıl sonuna doğru aynı sıkıntılar yaşanacak. Vatandaşların ucuza meyve ve sebze yiyebilmesi için dönemsel ithalatın önünün açılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“FİYATLAR ÜRETİM YETERSİZLİĞİNDEN YÜKSELİYOR”

“Kiraz ve erik başta olmak üzere, özellikle Denizli’de üretilen sert çekirdekli meyvelerin fiyatları günümüz şartlarında vatandaşın alım gücünü aştı” diyen Öztürk, “Türkiye’nin bu ürünlerin ana üreticisi olmasına rağmen, kirazın kilosunun 500 TL, eriğin 300 TL olması, halk açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor. Kayısıda da 200-300 TL bandında yüksek fiyatlar bekleniyor. Bu fiyat artışlarının temel sebebi, Şubat ve Nisan aylarında yaşanan don olaylarıdır. Bu doğal afetler nedeniyle ürün rekolteleri ciddi oranda düştü: Kayısıda yüzde 65, kirazda yüzde 60, erikte yüzde 60 kayıp yaşandı. Benzer şekilde, birçok ürün kaleminde de yüksek fiyatlar bekleniyor. Kamuoyunda fiyatların halden yükseldiği sanılıyor, ancak bu doğru değil. Biz buna itiraz ediyoruz. Fiyatlar hallerde değil, üretim yetersizliğinden dolayı artıyor. Yani bu işin müsebbibi biz değiliz. Burada hükümetin önlem alması gerekir. Daha önce yaptığımız açıklamalarda, bu günleri öngördüğümüz için dönemsel ve geçici ithalat önerisinde bulunmuştuk. "Regülasyon için ithalat yapılsın" dedik. Bugün geldiğimiz nokta, o önerilerin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Ancak ithalatla ilgili hâlâ bir gelişme yok. Biz 3 ay önce bunları söyledik, bugünleri gösterdik. Tedbir alınsın dedik. Aksi takdirde halk kiraz da, erik de yiyemeyecek. Gıda fiyatları enflasyonu tetikliyor ve bu da genel ülke enflasyonuna yansıyor” dedi.

“DÖNEMSEL İTHALAT YAPILMALI…”

“Bu tür dönemsel ithalatlar yasaya uygun şekilde yapılırsa fiyatlar dengelenebilir” diyerek yetkililere seslenen Başkan Öztürk, “Ancak kalın çizgilerle belirtiyoruz: Sürekli ithalata kesinlikle karşıyız. Sadece geçici ve gerekli zamanlarda yapılmasını savunuyoruz. Aksi takdirde, çok yakında kirazda 1000 TL’lik fiyatları konuşacağız. Bugün bu haberi soruyorsunuz, 20 gün sonra yine soracaksınız, o zaman da “1000 TL oldu” diyeceğiz. Bu bizim öngörümüz. Tedbir alınması gerekiyor. Sorunu sadece aracılarla, halcilerle sınırlamak doğru değil. Biz aylar öncesinden uyardık: Nisan ayında kayısının az olacağını söyledik, erikte ürünün düşük olacağını belirttik. Ancak doğaya karşı bir önlem alma şansımız yok. Bu nedenle halkın ulaşabilmesi için geçici ithalat gibi yöntemlerle ürün sübvanse edilebilir” diye konuştu.

“ELMA DA AYNI KRİZ YAŞANACAK”

Elmada da aynı krizin yaşanacağını belirterek şimdiden önlem alınması gerektiğini söyleyen Öztürk, “Şimdi yine uyarıyoruz: Elma en tehlikeli ürünlerden biri haline geldi. Elmada da yüzde 65 oranında rekolte kaybı var. Türkiye, yılda 3 milyon ton elma üretimiyle dünyada 5. sırada yer alıyor. Ama bu yıl elma yok denecek kadar az. Yani yıl sonunda elmayı da 100 TL’li rakamlarla konuşacağız. Kış meyvelerinde de büyük sıkıntı olacak. Portakal, narenciye yok. Limonun fiyatı da kış aylarında 200 TL'yi görebilir. Bu çok ciddi bir tehlikeye işaret ediyor. Özellikle elma konusuna dikkat çekiyoruz. Eylül ayından itibaren bir miktar yumuşama olsa da fiyatlarda ciddi artış olacak. Ekim, Kasım aylarında pazarlarda elmanın kilosunu üç haneli rakamlarla göreceğiz” şeklinde konuştu.

“ÖNGÖRDÜKLERİMİZİ TEKRAR İKAZ EDİYORUZ”

“Biz sadece uyarıyoruz. Sahadan aldığımız bilgileri kamuoyuna aktarıyoruz” diyen Öztürk, “Tedbiri alacak olan hükümettir. Üreticiden, tüccardan, tacirden aldığımız bilgileri vatandaşla paylaşıyoruz. Dondan ve soğuktan dolayı ürün yoksa, halk bu ürünlere ulaşamıyorsa ve Ayşe teyze markette mikrofon uzatıldığında “Bir kilo erik 500 TL, halciler kazanıyor, aracılar kazanıyor” diyorsa, bu bizi rahatsız ediyor. Çünkü işin gerçeği bu değil. Öngördüklerimizi tekrar ikaz ediyoruz. Yetkililerden acil önlem almalarını talep ediyoruz. Zaman zaman üretimde kısmî duraksamalar olabilir, ancak pratik çözümlerle meyve ve sebze uygun fiyatlarla halka verilebilmeli” ifadelerini kullandı.