Sağlık Haber- Perimenopozun, üreme dönemi ile menopoz arasındaki geçiş dönemi olduğunu hatırlatan Op. Dr. Gizem Sarıiz, Türkiye’de ortalama 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu sürecin başlayabileceğini ifade etti. Ancak genetik yapı, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının bu dönemin süresi ve şiddetini etkileyebildiğini söyledi.
“Perimenopoz dönemi bazı kadınlarda birkaç yıl sürerken, bazılarında 5 yıla kadar uzayabiliyor,” diyen Dr. Sarıiz, bu süreçte vücudun birçok değişime uyum sağlamaya çalıştığını belirtti.
Dr. Sarıiz, perimenopoz belirtilerinin her kadında farklı şekillerde ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, “Bazı kadınlarda kanama düzensizlikleri ön planda olurken, bazılarında sıcak basmaları, gece terlemeleri, çarpıntı veya huzursuzluk hissi gibi şikâyetler görülebiliyor” dedi.
Bu dönemde metabolizmanın da değişmeye başladığını belirten Sarıiz, özellikle kemik dokusundaki yıkım hızının artmasının osteoporoz riskini yükselttiğini ifade etti. Ayrıca yağ metabolizmasındaki değişikliklerin kalp-damar hastalıkları riskini artırabileceğine de değindi.
“Perimenopoz dönemi, kadın vücudunun yeni bir denge kurmaya çalıştığı hassas bir süreçtir. Bu dönemi doğru yönetmek, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan büyük önem taşır,” diyen Op. Dr. Gizem Sarıiz, düzenli tarama ve kan testlerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.
“Kadınlar, bu süreçte kendilerine uygun yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme planları ve tıbbi destekle menopoza çok daha sağlıklı bir şekilde geçiş yapabilirler” dedi.
Dr. Sarıiz, perimenopoz döneminde kadınların bilinçli hareket etmeleri, düzenli doktor kontrollerini aksatmamaları ve yaşadıkları belirtileri göz ardı etmemeleri gerektiğinin altını çizdi.
“Doğru yönlendirilmiş bir perimenopoz süreci, kadının yaşam kalitesini yükseltir ve ileri yaşlarda daha sağlıklı bir vücut bütünlüğü sağlar,” diye ekledi.