Denizli Haber-Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, TBMM Genel Kurulunda söz aldı ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cinayete kurban giden Mattia Ahmet Mingüzi’nin ailesi 11. Yargı Paketi’nde çocuk faillerle ilgili Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik istedi ve belli suçlarda yetişkinler gibi yargılanmasının önünü açacak düzenleme talep etti. Kamuoyunda “Mattia Ahmet Yasası” adıyla anılan düzenleme talebi için aile üyeleri TBMM’deki 5 partinin temsilcileriyle görüştü. Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün’de genel kurulda, “Çocuk suçlarının son mağduru Matia Ahmet Mingüzi’yi anmak... Eminim şu salondaki herkes o yavruya baktığında kendi evladını görüyor ve kalbinin orta yerine, o melek çocuğunki gibi bir bıçak saplanıyor. Evladımızı geri getirmeye gücümüz yetmiyor, evet... Ama annesinin acısını hafifletmeye, başka Ahmetleri yaşatmaya gücümüz yetmek zorunda” dedi.
“202 BİN 785 ÇOCUK SUÇA SÜRÜKLENDİ”
Suça Sürüklenen Çocuk ifadesinin yerini artık suça karışan çocuklar ya da çocuk failler gibi ifadelerin aldığını ifade eden Ün, TÜİK verilerini paylaştı. 2024 yılında 202 bin 785 çocuğun suça sürüklendiğini söyleyen Ün, “ Geçen yıl bin 270 çocuk hakkında cinayet şüphesiyle kovuşturma başlatıldı. Son 5 yılda cinayet şüphesiyle işlem gören çocuk sayısı yüzde 119 arttı. Ne olduysa, sizler ve bizler yaşarken oldu bu rakamlar. Siyasiler güç yarışı yaparken bu sayılar katlandı. Bakkaldan gofret çalan yaramaz çocukların yerini, savunmasız bir yavrucağın kalbine bıçak saplayan cani çocuklar aldı. Bu çocuklar uzay boşluğundan düşmedi; ama bizim hayatımıza bir suç ikliminin parçası olarak düştü. Sosyal medya üzerinden tetikçi pazarlıklarının yapıldığı bir iklimin parçası bu çocuklar... İş yeri kundaklama: 10 bin, mekân kurşunlama: 40 bin, adam öldürme: 300 bin... Yeni nesil suç örgütleri ihaleyle cinayet alıp cinayet satar hale geldi. Ceza kanunundaki indirimleri istismar eden çeteler, bir “istihdam biçimi” olarak kendi evlatlarımızı karşımıza çıkarıyor. Çocukların hayatındaki boşlukları çeteler doldurmaya başlayınca, bunu sorgulamak zorunda kalıyoruz. Sorgulamazsak sonuç alamıyoruz. Kimi semtlerin çocuklar için birer kaynak çölüne dönüşmesini konuşmadan sonuç alamayız. Cezaevinden çıkanların ıslah olmak yerine, orada gördükleriyle daha örgütlü ve daha tehlikeli bir hayata devam etmelerini sorgulamadan sonuç alamayız” diye konuştu.
“BU DÜZEN KATİL VE TECAVÜZCÜ YETİŞTİRİYOR”
Ün sözlerini şöyle sürdürdü; “Bugün çarşıda, pazarda ve ne yazık ki adalet saraylarında; haklının güçlü olduğu değil, güçlü olanın haklı sayıldığı bir düzen yaşanıyor. Bunun etkisini yok mu sayacağız? Benim yaş grubum ve benden önceki kuşaklar televizyonlarda sayısız aile dizileriyle büyümüştür. Peki bugün o ekranlarda ne var? Sınırsız bir müstehcenlik, kirli ilişkilerden elde edilen korkunç servetlerle kahramanlaştırılan suç örgütü liderleri, sapkın ilişkiler ve mafyatik eylemler sayesinde sahip olunan lüks hayatlar... Bugün ekranlardan sokağa uzanan bu düzen; alın terini değil rantı, haklı olmayı değil güçlü olmayı, aileyi değil mafyayı, değerlerimizi değil hazları yüceltiyor ve kutsuyor. Ve belki hiçbirimiz söylemeye cesaret edemiyoruz ama; izleyicisi olduğumuz bu düzen, katil ve tecavüzcü yetiştiriyor arkadaşlar”




