Denizli Haber - Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (DESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, 2025 yılını, 2024’ün yükünü sırtlamış bir yıl olarak nitelendirerek, “2024, sıkıntıların bir kısmını 2025’e devretti. Yani iki yılın yükü sırtındaydı. Global ölçekte ayrı bakmak gerekiyor. Ulusal ölçekte ayrı bakmak gerekiyor. Global ölçekte ılımlı zor zahmetli bir büyümenin gerçekleştiği bir yıldı” dedi.
"Geleneksel sektörlerde çok büyük problemlerin yaşandı"
Türkiye'de 2025’in enflasyon açısından beklenen düşüşün tam olarak sağlayamadığını, ancak düşüş eğiliminin başladığını dile getiren Turgut, “Siyasi kararların ilk çeyrekte ekonomiyi çok etkilediği, bugüne kadar yapılan pek çok şeyi, alabora ettiği bir süreçten sonra, kalan üç çeyrekte tekrar o dengelerin sağlanması için mücadele edildi ve sağlandı da. 2025, yüzde 3 buçuk gibi ortalama ile kapanacak öyle tahmin ediyorum. İhracatta da belli ölçüde artış var ama geleneksel sektörlerde çok büyük problemlerin yaşandığı, hakikaten ağır bedeller ödendiği bir yıl oldu. Burada en büyük problemimiz, iç pazarla ilgili olarakta yatırım ve sanayi konusundaki problem, üretmenin dışındaki yöntemlerin, üretmek ve sanayicilikten çok daha fazla para kazanıyor olmaya devam etmiş olmasıdır” ifadelerini kullandı.

"Üretim, özgürlüktür"
Turgut, üretimin önemine değinerek, “Üretmeden maalesef bağımsız olamayız. Bizim bakış açımız üretim, özgürlüktür. Bu toprakların var olabilmesi için bizim üretmemiz gerekiyor ama üretmenin kaybettirdiği, üretmenin maalesef para kazandırmadığı, hatta sermayenin eridiği ortamda insanların üretim yapmasını bekleyemezsiniz” şeklinde konuştu.
"Akılalmaz ve korkunç stratejik savaşlar yaşanıyor"
Uluslararası gelişmelerin de ekonomiyi etkilediğini vurgulayan Turgut şunları kaydetti: “Amerika’nın Venezuela’nın gemilerine okyanusta el koyuyor olmasını anlamak mümkün değil. İzah edilebilir bir şey değil. Dünya enerji piyasalarını, petrol piyasalarını alt üst edecek, olacak bir şey. Güveni ortadan kaldıracak bir şey. Yarın öbür gün Çin’le olan ekonomik savaşın ne boyutlara varacağını bilmiyoruz. Akılalmaz ve korkunç stratejik savaşlar yaşanıyor. Rusya ile ilişkilerin nereye gideceğini bilmiyoruz. Orta Doğu’da yeni çizilen haritanın nereye gideceğini bilmiyoruz. Bütün bunların hepsi belirsizliği beraberinde getiriyor. 2025 bu dengelerin sağlanmaya çalışıldığı ama belirsizliklerin içerisinde yüzüldüğü bir yıl oldu. Biz şöyle bir çıkış noktası bulduk. Belirsizlik artık dünyada kalıcı. Tekrar uzun dönemli böyle ufukların pırıl pırıl olduğu bir gelecek, dünya ölçeğinde maalesef görünmüyor. O zaman bütün hesaplarımızı bu belirsizlik üzerine yapmamız lazım. Çok daha dikkatli, çok daha ölçülü, her an değişebilecek hareket kabiliyetine sahip yol izlememiz gerektiğini düşünüyoruz.”
"Umut, her şeyin başlangıcı"
Turgut, 2026 ile ilgili şu mesajları vererek sözlerini tamamladı: “Umut, her şeyin başlangıcı. 2026’ya ilişkin hakikatten ben umut taşıyorum. Bu demek değil ki yarın sabah kalkacağız ve ortalık gül pembe her şey pırıl pırıl, öyle bir dünya yok. Mücadele ederek, savaşarak, çalışarak, üreterek bir noktaya gideceğiz.”




