Denizli Haber- Denizli’nin Çal ilçesi sınırlarında yer alan Ekşi Höyük’te sürdürülen arkeolojik kazılar, Batı Anadolu’nun en erken yerleşik topluluklarına dair dikkat çekici bulgular sunuyor. Yukarı Menderes Havzası’nda tarihöncesi dönemlerin yerleşim düzenini anlamaya yönelik başlatılan Ekşi Höyük Arkeolojik Kazı Projesi, bölgenin kültürel geçmişine ışık tutuyor.

2015 yılında Denizli Müzesi başkanlığında başlayan kazılar, 2020 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı kararıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ege Üniversitesi adına Doç. Dr. Fulya Dedeoğlu’nun sorumluluğunda yürütülüyor.

Kazılarda ortaya çıkarılan bulgular, höyüğün en erken yerleşim tabakasının günümüzden yaklaşık 8750 yıl öncesine, yani Neolitik Dönem’e tarihlendiğini gösteriyor. Üst üste gelen yerleşim katmanları, bölgede yaklaşık bin yıl boyunca kesintisiz bir iskanın olduğunu ortaya koyuyor. Bu veriler, o dönemin yaşam biçimleri, üretim faaliyetleri, inanç sistemleri ve çevreyle kurulan ilişkiler hakkında önemli bilgiler sunuyor.

PAÜ arama kurtarma ekibi, tatbikata katıldı
PAÜ arama kurtarma ekibi, tatbikata katıldı
İçeriği Görüntüle

Adsiz Tasarim 2024 09 27 T160349.576

Özellikle bulunan dokuma kalıntıları dikkat çekici nitelikte. Kazılarda ele geçirilen kemikten yapılmış iğneler, ip eğirmeye yarayan ağırşaklar ve oyulmuş yuvarlak taşlar, dönemin tekstil üretimiyle ilgili somut kanıtlar sunuyor. Bu buluntular, bugün tekstil kenti olarak bilinen Denizli’nin bu alandaki bilgi birikiminin yaklaşık 8200 yıl öncesine uzandığını gösteriyor. Ekşi Höyükte bulunan kalıntılar Çal ilçesinin tekstil tarihindeki önemine de işaret ediyor.

Ayrıca höyükte tespit edilen mezarlık alanı, MÖ 10-11. yüzyıla tarihleniyor. Bu alan, bölgenin Türkleşme sürecine ilişkin bugüne kadar elde edilen en erken arkeolojik bulguları içeriyor. Mezarlardan çıkarılan insan iskeletleri, dönemin sağlık koşulları, yaşam tarzı ve toplumsal yapısına dair önemli ipuçları sunuyor.

Ekşi Höyük Kazı Projesi, Denizli’nin değil, tüm Batı Anadolu’nun tarih öncesi dönemlerine dair bilgi dağarcığını genişletiyor. Aynı zamanda, Anadolu’da avcı-toplayıcılıktan yerleşik yaşama geçiş sürecinin anlaşılmasına da katkı sağlıyor.

1638136

Muhabir: MURAT DEMİRBİLEK