Denizli Haber-Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu, CNBC-e ekranlarında canlı olarak yayımlanan “Makro Gündem” programına konuk oldu. Şafak Tükle’nin sorularını yanıtlayan Kasapoğlu, küresel trendlerden üretim dinamiklerine ve sanayicinin ihtiyaç duyduğu yeni yol haritalarına kadar birçok başlıkta önemli değerlendirmelerde bulundu.

“RESMİ FAİZ 39 ANCAK SANAYİCİ YÜZDE 50 İLE BORÇLANIYOR”
Kasapoğlu, imalat sanayisinin Türkiye ekonomisinin omurgasını oluşturduğunu vurgulayarak, sanayi üretiminin bir süredir yatay bir seyir izlediğini belirtti. “Bugün sanayici üretmekte ve maliyetlerini kontrol etmekte ciddi zorluklar yaşıyor” diyen Kasapoğlu, “Türkiye üretim anlamında zor bir ülke haline geldi. Bu durumun sürdürülebilirliği tartışılır hale geldi. Resmî faiz oranı yüzde 39 olarak açıklanıyor ancak piyasada sanayici yüzde 50’lere varan faiz oranlarıyla borçlanıyor. Etikette 39, kasada 49. Bu fark yatırım yapmayı imkânsız hale getiriyor” dedi.

“SANAYİSİZLEŞME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Sanayi üretimindeki sıkıntıların istihdam verilerine de yansıdığını belirten Kasapoğlu, imalat sanayisinde son bir yılda yaklaşık 200 bin kişilik istihdam kaybı yaşandığını söyledi. Kasapoğlu, “Genel işsizlik oranı düşük görünse de bu tabloyu hizmetler sektöründeki 250 bin kişilik artış dengeliyor. Ancak bu, Türkiye için tehlikeli bir tablo. Sanayisizleşme süreci riskiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.

“OCAK AYI YENİ RİSKLERİ BERABERİNDE GETİRECEK”
Kasapoğlu, Ocak ayında yapılacak ücret artışlarının sanayici üzerinde yeni maliyet baskıları oluşturacağını vurgulayarak, “Kasım itibarıyla hiçbir sanayicinin bütçesini netleştirdiğini düşünmüyorum. Ocak’ta işçilik maliyetleri artacak. Bu da kapanma ve küçülme riskini artıracak. Sanayicinin mutlaka desteklenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“KATMA DEĞERLİ ÜRETİM DOĞRU TANIMLANMALI”
Katma değerli üretim kavramının doğru anlaşılması gerektiğini belirten Kasapoğlu, tekstil sektörünün bu konuda yanlış değerlendirildiğini söyleyerek, “Tekstil sektörü, katma değersiz olarak görülüyor ama pamuk ihracatından 1,5 dolarlık ham maddeyi işleyip 15–20 bin dolar bandında ürün ihraç ediyoruz. Bu, birçok sektörden daha yüksek bir katma değerdir. Türkiye katma değeri artırmalı ama mevcut konvansiyonel sektörlerini de kaybetmemeli” şeklinde konuştu.

“SANAYİ POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR”
Kasapoğlu, Türkiye’nin yeniden üretim odaklı büyümeye yönelmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Sanayicinin motivasyona ve yeni hedeflere ihtiyacı var. Türkiye lojistik olarak büyük avantajlara sahip. Güçlü bir sanayi politikasıyla, adalet, istihdam, ihracat ve finans boyutlarını kapsayan bütüncül bir stratejiyle üretim odaklı büyümeye geçmeliyiz”




