Denizli Haber -UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale, 2025 yaz sezonu yaklaşırken ciddi bir belirsizlikle karşı karşıya. İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, bölgedeki son uygulamaların yalnızca turizm gelirlerini değil, aynı zamanda binlerce yıllık kültürel mirası tehdit ettiğini belirterek Kültür ve Turizm Bakanlığı'na sert eleştiriler yöneltti.
Pamukkale'nin dünya çapındaki tarihi ve doğal önemine dikkat çeken Öztürk, alınan ani inşaat ve kapatma kararlarının geri dönülemez sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. “UNESCO Dünya Mirası olmak sadece prestij değil, ciddi bir sorumluluk gerektirir. Ne yazık ki bu sorumluluğun gerekleri her geçen gün daha fazla ihmal ediliyor,” diyerek yetkilileri uyardı.
Güney Kapısı Kapanıyor, Antik Havuz Hizmet Dışı
Yaz sezonu öncesinde alınan kararlar arasında Güney Kapısı’nın kapatılması ve Pamukkale’nin en çok ilgi gören alanlarından biri olan Antik Havuz’un sezon boyunca kapalı kalacak olması öne çıkıyor. Öztürk, bu uygulamaların hem turist deneyimini olumsuz etkileyeceğini hem de bölge ekonomisine darbe vuracağını dile getirdi. “Bu kararlar, ziyaretçilerin alana erişimini kısıtlayacak, esnafı zor durumda bırakacak ve ülkemizin turizm vitrinine zarar verecektir,” dedi.
“Kararlar Kapalı Kapılar Ardında Alındı”
Söz konusu düzenlemelerin ne yerel yöneticilerle ne de turizm sektörü temsilcileriyle paylaşılmadan alındığını vurgulayan Öztürk, “Bölge halkının, yerel yönetimlerin ve turizm profesyonellerinin fikirleri yok sayılmıştır. Oldubitti anlayışıyla hareket etmek, sadece süreci değil, geleceğimizi de krize sürüklüyor,” açıklamasında bulundu.
Pamukkale: Sadece Traverten Değil, Medeniyetin İzleri
Pamukkale’nin yalnızca doğal güzelliğiyle değil, Hierapolis Antik Kenti gibi tarihî dokusuyla da büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Öztürk, “Burası sadece doğanın değil, binlerce yıllık medeniyetlerin de mirasıdır. Alınan her yanlış karar, bu mirası biraz daha geri dönülemez biçimde zayıflatıyor,” ifadelerini kullandı.
Bakanlığa Beş Kritik Soru
Yasin Öztürk, konuyla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yazılı olarak da başvurarak kamuoyunun aydınlatılmasını istedi ve şu soruları yöneltti:
- Pamukkale’deki inşaat ve kapatma kararları hangi bilimsel dayanaklara göre alınmıştır?
- Bu karar sürecinde yerel aktörlerle herhangi bir istişare gerçekleştirilmiş midir?
- Güney Kapısı’nın kapatılması sonrası yaşanacak yönlendirme ve ulaşım sorunlarına ilişkin bir eylem planı var mıdır?
- Antik Havuz’un sezon boyunca kapatılması, Pamukkale’nin uluslararası imajı açısından değerlendirilmiş midir? Telafi edici bir strateji hazırlanmış mıdır?
- Bakanlık, turizm gelirlerinde yaşanabilecek düşüş ve turist memnuniyetsizliği karşısında bir sorumluluk üstlenmeyi planlamakta mıdır?
“Pamukkale Susuyor, Ama Miras Konuşuyor”
Açıklamasını çarpıcı bir ifadeyle sonlandıran Öztürk, “Pamukkale susuyor. Ama onun sessizliğinde tarih, doğa ve halkın sesi yankılanıyor. Bu sese kulak vermek artık bir seçenek değil, zorunluluktur,” diyerek kamuoyunu ve yetkilileri göreve davet etti.