Denizli Haber-Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen depremlerin ardından bölgedeki sismik hareketliliğin sürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Kumsar, “Deprem sıcaklığını hissettiriyor” ifadelerini kullandı. Depremlerin önlenemeyeceğini ancak etkilerinin azaltılabileceğini vurgulayan Kumsar, kentleri deprem riskine göre hazırlamak zorunda olduklarını ifade etti.
“DEPREM SICAKLIĞINI HİSSETTİRİYOR”
10 Ağustos’ta meydana gelen depremin aktivitesinin halen devam ettiğini ifade eden Prof. Dr. Halil Kumsar, “Bu depremden önce 10 Ağustos’ta meydana gelen 6.1 büyüklüğünde bir deprem vardı. Meydana gelen bu deprem yine lokasyon olarak buraya yakın bir alanda gerçekleşti. O bölgedeki deprem aktivitesi Ağustos ayından günümüze kadar hâlâ devam ediyor. Yoğunluğu biraz azalıyor, daha sonra tekrar yoğunluğu artıyor. Dün meydana gelen depremden sonra 4.9 - 5 büyüklüğüne kadar çıkan artçı mesajları geldi. Deprem sıcaklığını hissettiriyor. Önemli olan sonuçlardan bir tanesi, bu depremde can kaybının olmamış olması bizler için sevindirici bir haber. Bölge sismik olarak aktif; kuzeybatı-güneydoğu uzanımlı, uzunluğu yaklaşık 150-160 km olan bir fay zonu var. Uşak Banaz’dan Balıkesir Sındırgı’ya kadar uzanan bu fay zonu içerisinde Sındırgı, bunun Kuzeybatı ucunda olan bir yer. Kuzeybatı ucunda uzun süreden beri sismik aktivite devam ediyor. Bu deprem 4.9 km derinliklerinde olan bir deprem; özellikle merkez üssü Sındırgı’da çok yoğun hissedildi ve Ege Bölgesi’nde, Batı Anadolu’da oldukça hissedilen bir deprem oldu” dedi.
“DENİZLİ’DE ETKİLEMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Balıkesir Sındırgı ve Simav’daki sismik hareketlerin Denizli’yi doğrudan etkilemesinin söz konusu olmadığını ifade eden Kumsar, “Sındırgı’da meydana gelen depremin Denizli bölgesini nasıl etkileyebilir sorusuna baktığımızda, sonuçlarına göre Denizli bölgesindeki faylar, Balıkesir Sındırgı ve Simav’dan geçen Banaz’a kadar uzanan faylardan çok daha farklı faylar. Bizim sistem çok farklı bir fay zonu üzerinde yer alıyor. Dolayısıyla buradaki sismik hareketlerin doğrudan Denizli’yi etkilemesi söz konusu değil ama Ege Bölgesi içerisinde olduğumuz için Batı Anadolu’daki fay sistemindeki bazı bölgesel hareketlenmeler her zaman olma ihtimaline sahip” ifadelerini kullandı.
“DEPREMLE YAŞAMAYIZ ÖĞRENMELİYİZ”
“Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz” diyen Prof. Dr. Kumsar, “Bu tür yer kabuğundaki değişimler, kırılmalar yer kabuğunda farklı sarsıntılar yaratacaktır. Bu sarsıntılara göre önce kentlerimizi hazırlamalıyız. Kırılacak olan faylar mutlaka zamanı geldiğinde kırılacak ve buna karşı biz kentimizi nasıl hazırlamışız, esas bizim performansımız orada olacak. Deprem öncesi, kentlerimizi hazırlamak için çok sayıda çalışmalar var. Bunların birazcık daha hızlanması lazım… Bu tür projelerin öncelikle desteklenmesi lazım ki kentlerimizi olası depreme karşı hazır hale getirelim, can ve mal kayıplarını hızlı şekilde azaltalım” dedi.