Şubat ayında süt ve süt ürünlerine gelen zamlar, piyasada büyük yankı uyandırdı. Tüketicinin temel gıda ürünlerine erişimini zorlaştıran fiyat artışlarının en önemli nedenlerinden biri, üretim maliyetlerindeki yükseliş olarak gösteriliyor. Tereyağı fiyatları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 27 oranında zamlandı. Şubat ayında ise fiyatlarda yüzde 13,7 oranında yeni bir artış kaydedildi. Aynı şekilde yoğurt fiyatlarında da yükseliş yaşandı. Yıllık bazda yüzde 27,3 artan yoğurt fiyatları, yalnızca Şubat ayında yüzde 10,3 oranında zamlandı.
“ÜRETİCİ CİDDİ ANLAMDA ZARAR EDİYOR”
Süt ve süt ürünlerine zam yapılmasına rağmen üreticiler zarar etmeye devam ederken Köy-Koop Genel Başkanı Mehmet Varol, “ Şu anda üretici ciddi anlamda zarar ediyor. Normalde devletin esas aldığı rakam 17 lira 15 kuruş… Ancak piyasa öyle bir hal almış durumdaki 17 lira 15 kuruşa soğutulmuş süt satılıyor. Biz şu anda kendi birliğimizden 2 bin 400 ton süt tozu üretiyoruz. Üreticinin eline 16 lira 40 kuruş geçiyor. Bu rakam Türkiye’de Güney Marmara ve Trakya hariç en iyi rakam… Diğer taraftan bakınca da üretici zarar ediyor. Sebebi ise yem fiyatları durdurulamıyor. Her ne kadar bakanlık süte müdahil olsa da yemek müdahil olamıyor. Sütün ortadan taşınabilmesi için Tarım Bakanlığı elinden geleni yapıyor. Krema yapımı var, fiyatı yükseltildi kolaylıklar sağlanıyor ama girdi maliyetleri çok yüksek. Bunların düşürülmesi gerekiyor” dedi.
“ŞU ANDA TÜRKİYE’DE İHTİYAÇ FAZLASI YÜZDE 25 SÜT VAR”
“En önemli girdi kalemi yemdir, elektriktir. Buna benzer ciddi maliyetler var” diyen Başkan Varol, “ Asgari ücretlinin en düşük maliyeti 33 bin lira. İçinden çıkması çok zor… Açıkçası süt ve süt ürünlerindeki bu fiyatlar düşük. Burada asıl sıkıntı vatandaşın alım gücü yok. Emekli 14-15 bin lira, asgari ücretli 22 bin lira alıyor. Yarısını kiraya veriyorlar. Bu insanlar süte, yoğurda, tereyağına nasıl para ayıracak? Şu anda taze peynirin fiyatı olması gerekenin çok altında bir fiyata satılıyor. Satılmadığı için fiyatlar tabana çekiliyor. Mevsimsel artışlar başladı. Şu anda Türkiye’de ihtiyaç fazlası yüzde 25 süt var. Bu fazla üretildiğinden değil tüketemediğimiz için. Yüzde 10’luk fazlalık, Mart ve Nisan aylarında yüzde 25’e yükseliyor. Toz yaptırmaya çalışıyoruz her geçen gün zarar ediyoruz” diye konuştu.
“BAKANLIK ELİNDEN GELENİ YAPIYOR”
Başkan Varol, sözlerini şöyle noktaladı; “Bakanlık elinden geleni yapıyor. Geçtiğimiz gün Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile beraberdim. Bakanımız ve ekibi en son noktaya kadar geldiklerini ve ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Süt tozu konusunda desteklerini veriyorlar. İhracat yollarının açılması gerekiyor. Tereyağ ve krema ihracatının yapılması lazım. Bunun yanında yerel yönetimlerinde payı olur. Acil olarak okul sütü projelerinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Çocuklar tüketsin. Merkezefendi Belediyesi şu anda bunu yapıyor. Hem çocuklarımız süt içiyor hem de üreticiye destek oluyor. Büyükşehir Belediyesi de önümüzdeki süreçte başlayacak. Yerel yönetimlerin çok büyük payı olur”