Denizli Haber- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Denizli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Öztürk, TBMM gündemindeki “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. Öztürk, söz konusu teklifin “talan ve gasp yasası” niteliğinde olduğunu belirterek, milletvekillerine çağrıda bulundu: “Bu teklif derhal geri çekilmeli, yaşamı savunmak için geç değil!”
13 Haziran 2025’te TBMM’ye sunulan ve 19 Haziran’da komisyon süreci başlatılan yasa teklifinin doğrudan zeytinlikleri, meraları, ormanları ve kamu arazilerini şirketlerin kullanımına açmayı hedeflediğini ifade eden Öztürk, teklifin hazırlık sürecinin halktan ve uzman kurumlardan gizlenerek yürütüldüğünü vurguladı.
“Ne bir kamuoyu istişaresi yapılmış, ne bir bilim insanının görüşüne başvurulmuştur. Bu yasa halk için değil, sermaye için hazırlanmıştır. Anayasa’nın eşitlik ve katılımcılık ilkeleri açıkça ihlal edilmiştir” diyen Öztürk, teklifin bilimsel kurumlardan ve meslek örgütlerinden kaçırılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Mehmet Öztürk, torba yasa teklifinin içeriğinde yer alan bazı maddelerin, doğayı ve yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirterek öne çıkan başlıkları şöyle sıraladı:
· ÇED süreci etkisizleştiriliyor, halkın itiraz hakkı yok sayılıyor.
· Zeytinlikler “taşınabilir” ilan edilerek madencilik ve enerji projelerine açılıyor.
· Meralar enerji projelerine kolaylıkla tahsis edilebilecek.
· Ormanlar yatırımcılara düşük bedellerle uzun süreli kullanım hakkı verilerek özelleştiriliyor.
· Acele kamulaştırma yaygınlaştırılıyor; halkın toprağı özel şirketlere devrediliyor.
· Kaçak yatırımlara af getiriliyor, ruhsatsız projeler yasal hale geliyor.
· MAPEG’e olağanüstü yetkiler veriliyor; kurumların görüşü alınmadan karar verilebilecek.
· Yeni bir üst kurul ile yerel yönetimlerin ve halkın iradesi tamamen devre dışı bırakılıyor.
“Bu yasa kişiye özel düzenlemeler içeriyor”
Teklifte yer alan haritalar ve koordinatların Akbelen, Yatağan gibi bölgelere işaret ettiğini belirten Öztürk, teklifin belli şirketlerin taleplerine göre hazırlanmış “kişiye özel yasa” niteliği taşıdığını söyledi. Yasanın, iklim krizini derinleştiren uygulamaları da beraberinde getireceğine dikkat çekti.
“Geçimlik tarım, kırsal ekonomi ve halk sağlığı tehdit altında”
Yasanın yalnızca doğayı değil, geçimlik tarımı, kırsal ekonomiyi, halk sağlığını, bilimsel özerkliği ve kamusal planlamayı da tehdit ettiğini belirten Öztürk, şöyle konuştu:
“Bizler doğayı korumayı anayasal bir görev sayan yurttaşlar olarak, değerli milletvekillerimizi bu tehlikeli teklifin geri çekilmesi ve reddedilmesi için kararlı bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.
Her ne kadar İklim Kanunu 3 Temmuz’da Meclis’ten geçmiş olsa da, kamu yararını gözeten bir yasa süreci halkın katılımıyla yürütülmelidir. STK’ların, bilim insanlarının, meslek odalarının görüşleri alınmadan hazırlanan hiçbir düzenleme kamu yararına değildir.”
“Yaşamı savunmak için hâlâ geç değil!”
Açıklamasının sonunda milletvekillerine çağrıda bulunan TMMOB Denizli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Öztürk, “Temsil yetkisini halkın, doğanın ve geleceğin yararına kullanacağınıza inanmak istiyoruz. Bu nedenle görevinizi yerine getirmenizi ve bu yasa teklifine 'HAYIR' demenizi talep ediyoruz” dedi.