Denizli’nin kültür ve sanat hayatına önemli katkılar sunan Bin Sanat Galeri’de, Hattat Ömer Özgül’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşi serisinin bu ayki konusu "Kültür ve Medeniyetimizde Mezar Taşı Kitabeleri" oldu. Bin Sanat Akademi programı kapsamında düzenlenen etkinlik, hem içerik zenginliğiyle hem de interaktif yapısıyla katılımcılardan tam not aldı.
Pamukkale Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Balık’ın katkılarıyla derinleşen söyleşide, mezar taşlarının sadece birer kabir işareti değil; aynı zamanda tarih, estetik ve kültürel hafızanın somut yansımaları olduğu vurgulandı. Anadolu’da geçmişten günümüze kullanılan mezar taşı örnekleri, edebi kitabeleri, süslemeleri ve sembolik anlamlarıyla birlikte ele alındı.
Etkinliğe siyasi parti temsilcilerinden sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasından daire müdürlerine kadar geniş bir katılım gerçekleşti. Katılımcılar, mezar taşlarına bugüne dek çoğu zaman yüzeysel yaklaştıklarını, ancak bu söyleşiyle birlikte bakış açılarının köklü biçimde değiştiğini dile getirdi.
Ali Çırak: “Kültür hazinemiz tehlikede”
Bin Sanat Genel Koordinatörü Ali Çırak, Türkiye’nin birçok ilinde yapılan mezarlık araştırmalarına değinerek, “Arkadaşlarımız, ne yazık ki birçok mezar taşının kırılmış, hasar görmüş ya da çalınmış olduğunu belgeledi. Oysa bu taşlar, tarihin sessiz tanıklarıdır. Onları korumak, geçmişi geleceğe taşımaktır” dedi.
Doç. Dr. Balık: “Denizli büyük bir kültürel hazineye sahip”
Doç. Dr. İbrahim Balık ise konuşmasında, “Denizli’miz, mezar taşları ve kitabeler üzerinden okunabilecek çok değerli bir kültürel geçmişe sahiptir. Bu mirası tanıtmak ve gelecek kuşaklara aktarmak hepimizin sorumluluğudur” ifadelerine yer verdi.
Etkinlik, kültürel mirasa sahip çıkma bilincini artırmak ve sanat aracılığıyla farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlendi. Bin Sanat yetkilileri, ilgi gören bu söyleşi serisinin farklı başlıklarla devam edeceğini belirtti.