Denizli Haber - Tekstil sektörünün emek yoğun bir sektör olduğunu belirten Memişoğlu, özellikle kadın istihdamı açısından çok güçlü bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Bu nedenle sektörden vazgeçmenin mümkün olmadığını dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti: “Tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların önemli bir bölümü KOBİ, hatta KOBİ ölçeğinden de küçük işletmelerdir. Bu durum, sektörün tabana yayılmasını sağlıyor. Ancak istihdamda ne yazık ki düşüşler yaşanıyor. Hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında Türkiye genelinde yaklaşık %3,5’lik bir gerileme söz konusu. Denizli’de ise bu oran %1,9 seviyesinde. Türkiye ortalamasına kıyasla %1,5’lik pozitif bir ayrışma göstersek de, bu durum bölgemizde güç kaybı yaşandığı gerçeğini değiştirmiyor. Açıkçası bu bize ciddi bir uyarı niteliğinde.”
“Firmalar kendi tasarımlarıyla ürün satmalı”
Sektöre ilişkin önerilerini de paylaşan Memişoğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Firmaların kendi markaları ve tasarımlarıyla ürün satmaya yönelmesi gerekiyor. Bu, uzun vadede ihracatımızı ayakta tutmamıza yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra, devlet nezdinde kısa çalışma ödeneği talebimiz var. Özellikle emek yoğun sektörlerde bu destek son derece önemli. Bu konuyu her platformda dile getiriyoruz. Eğer hayata geçirilirse, sektördeki kan kaybının bir kısmının önüne geçebiliriz.”
Sektöre ilave destekler sağlanması gerektiğini vurgulayan Memişoğlu, krediye erişimin kolaylaştırılmasının da önemine dikkat çekti: “Her kapanan işletme, en az 50-100 çalışanın işini kaybetmesi demektir. Bu da zincirleme bir etki yaratarak tedarik zincirimizi olumsuz etkiler. Sektörümüz tamamen tedarik zinciri üzerinden yürüyen bir yapıya sahip. Bir ürün ortaya çıkana kadar birçok tesis ve işletmeden geçiyor. Tedarik zincirindeki bozulmalar ise ileride çok daha büyük sorunlar olarak karşımıza çıkabilir.”
