Denizli Haber - Öztürk önergesinde, ülkenin dört bir yanında alevlerle mücadele eden orman işçilerinin “kahraman” olarak yüceltildiğini ancak insani ve yasal haklarının sistematik biçimde görmezden gelindiğini vurguladı. Yangın sezonlarında gece gündüz görev yapan orman işçilerinin “gönüllü” adı altında fiilen zorla çalıştırıldığını belirten Öztürk, “Bu insanlar sadece ormanı değil, bu ülkenin vicdanını da ayakta tutuyor” ifadelerini kullandı.
Orman işçisinin feryadı önergeye yansıdı
Önerge metninde, sahadaki bir orman işçisinin şu ifadesine de yer verildi: “İş yerinde kaldığımız sürede, mesai bitiminden sonra akşam 20.00’ye kadar olan 3 saatlik çalışmanın ücreti ödeniyor. Ancak 20.00’den sabah 08.00’e kadar geçen süre ‘gönüllü nöbet’ olarak gösteriliyor. Ama gerçek bu değil… O saatlerde de mecburen görev başında tutuluyoruz.”
Bu çarpıcı sözlerin binlerce orman emekçisinin ortak gerçeğini yansıttığını ifade eden Öztürk, “Bu açıkça insanlık dışı bir sömürü düzenidir. Devletin, kendi çalışanına reva gördüğü bu sistem ne hakkaniyetlidir ne de insanidir” dedi.
Yangın uçağı nerede, maaş artışı neden yok?
Yasin Öztürk önergesinde, orman yangınlarına müdahalede yaşanan yapısal eksiklikleri ve kaynak israfını da gündeme taşıdı. Yangın söndürme uçaklarının eksikliğine dikkat çeken Öztürk, 2021 yılından bu yana kaç uçak alındığını, kiralama maliyetlerinin ne kadar olduğunu ve neden satın alma yoluna gidilmediğini sordu.
Ayrıca orman işçilerinin hâlâ 2024 yılı maaşlarıyla çalıştırıldığını hatırlatarak, “Aylar süren pazarlıkların ardından çıkan sonuç: koca bir hiç! Yandaş müteahhitlere milyarlar, orman işçisine üç kuruş bile çok görülüyor” diyerek sert eleştirilerde bulundu.
TBMM’ye sunulan yazılı soru önergesinde Bakan’dan şu sorulara yanıt istendi:
1.Türkiye’nin orman yangınlarına karşı hazır kuvvet sayısı nedir? Bu sayı, yanan hektar miktarıyla kıyaslandığında yeterli midir?
2.2021 yılından bu yana kaç adet yangın söndürme uçağı satın alınmıştır? Kiralama yoluna neden başvurulmaktadır ve bu yöntemin toplam maliyeti nedir?
3.Orman işçileri neden hâlâ 2024 yılı maaşıyla çalıştırılmaktadır? Zam yapılmamasının gerekçesi nedir?
4.Gönüllülük adı altında orman işçilerine zorunlu gece mesaisi yaptırılması yasal ve vicdani olarak nasıl açıklanmaktadır?
5.Orman işçilerinin yaşadığı psikolojik ve sosyal sorunlara yönelik herhangi bir rehabilitasyon veya destek programı uygulanmakta mıdır?
6.Yangın sezonunda sahada aktif görev alan personelin barınma, beslenme ve dinlenme koşulları yeterli midir? Bu konuda yapılan denetimler var mıdır?
“Bu Kader Değil, Bu Beceriksizliktir!”
Her yangın sezonunda aynı ihmallerle karşılaşıldığını belirten Yasin Öztürk, “Bu bir kader değil, bu yıllardır süren liyakatsizliğin, vurdumduymazlığın ve ihmalkârlığın sonucudur” diyerek, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı daha fazla gecikmeden gerekli adımları atmaya çağırdı.
Yazılı soru önergesiyle kamuoyunun dikkatini bir kez daha orman işçilerinin dramına çeken Öztürk, “Sadece yangın çıktığında değil, her koşulda bu emekçilerin hakkını savunmak Meclis’in sorumluluğudur. Aksi halde yanan sadece ormanlar değil, insanlık olur” mesajını verdi.