Denizli Haber- PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Programda, PAÜ Aile Yılı Etkinlikleri kapsamında farklı fakülteler bünyesinde yapılan 100 etkinliğin yer aldığı videonun izlenmesinin ardından İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Erdoğan, PAÜ Aile Yılı Etkinlikleri Değerlendirme Bildirgesini okudu.
Prof. Dr. Erdoğan: “Güçlü bir toplum, temel harcının sağlam bir aile yapısı ile mümkündür. Bu yapıyı korumak ise bilim insanlarının ve üniversitelerin sorumluluğundadır.”
Konuşmasında ailenin hem yapısal hem de işlevsel olarak derin bir değişim sürecinden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Erdoğan, özellikle dijital platformların ve sosyal medyanın aile yapısı üzerindeki tahrip edici etkilerine dikkat çekti. Sosyal medya içeriklerinin, gündüz kuşağı programlarının ve dijital dizilerin; cinsellik, şiddet, madde kullanımı ve cinsiyetsizleştirme gibi temaları birer şart veya dayatma olarak sunduğunu, bu durumun Türk aile yapısının manevi bütünlüğünü bozduğunu savundu. Ayrıca, transhümanizm politikalarının ve akran zorbalığı gibi sorunların bu dijital dönüşüm ve bağımlılıkla paralel olarak artış gösterdiğine dikkat çekti.
Konuşmasında aileye dair güncel verilere de değinen Erdoğan, Türkiye genelinde ve özellikle Denizli'de boşanma oranlarının yüksekliğine vurgu yaptı. Genç neslin ise evliliği artık maddi ve manevi bir birliktelikten ziyade bir "yük ve sorumluluk" olarak gördüğünü, bu olumsuz algının temelinde gençlerin kendi ailelerinde tanık oldukları huzursuzlukların ve kötü tecrübelerin yattığını ifade etti.
Son olarak aileyi "insan şahsiyetini üreten bir fabrika" ve bireyin topluma açılan penceresi olarak tanımlayan Prof. Dr. Türkan Erdoğan, vatan sevgisi, ahlak ve yardımlaşma gibi temel değerlerin ilk olarak ailede kazanıldığını hatırlattı. Güçlü bir toplumun temel harcının sağlam bir aile yapısı olduğunu ve bu yapıyı korumanın bilim insanları ile üniversitelerin temel sorumluluğu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Erdoğan Pamukkale Üniversitesi’nin bu bilinçle yürüttüğü 100 farklı etkinliğin hem bölgeye hem de ülkeye bilimsel anlamda büyük bir katkı sağladığını ifade ederek sözlerini tamamladı.
Rektör Güngör: “Pamukkale Üniversitesi, aileyi sadece sosyolojik bir çerçevede değil, ahlakın ve dayanışmanın canlı kaynağı olarak görmektedir.”
Aileyi toplumun "en derin hafızası" ve bireyin karakterinin şekillendiği asli güç olarak tanımlayan Rektör Prof. Dr. Mahmud Güngör; merhamet, sabır, emek ve umut gibi temel değerlerin ilk kez aile ocağında öğrenildiğini vurguladı. Aile olmayı sadece aynı çatı altında yaşamak değil; "aynı duaya âmin diyebilmek", aynı sofrayı ve acıyı paylaşabilmek olarak betimleyen Rektör Güngör, ailenin birey için sığınılacak "ilk liman", düştüğünde tutunacak "ilk el" ve yolunu kaybettiğinde yönünü bulmasını sağlayan bir "pusula" olduğunu ifade ederek, aile bağları zayıflayan birinin hayattaki istikametini de kaybedeceğini savundu.
Üniversitenin toplumsal rolüne de değinen Rektör Güngör, Pamukkale Üniversitesi'nin aileyi sadece sosyolojik bir çerçevede değil, ahlakın ve dayanışmanın canlı kaynağı olarak gördüğünü belirtti. Üniversitelerin sadece dersliklerden ibaret olmadığını, aklı geliştirirken kalbi de besleyen birer "irfan merkezi" olması gerektiğini vurguladı. Konuşmasını, medeniyetin devasa yapılardan ziyade küçük evlerde atılan sağlam temellerle yükseleceği inancıyla tamamlayan Rektör Güngör; etkinliklerde emeği geçen tüm dekanlara, akademisyenlere, üniversite personeline ve paydaş kurumlara teşekkürlerini sundu.
İnanç: “Toplumun üç temel direği; manevi derinlik, devlete sadakat ve aile yapısıdır.”
Hayati İnanç, "Hayata Şiirden Bakmak" başlıklı konuşmasına şiirin Anadolu coğrafyasındaki 1000 yıllık maceramızda ne denli zengin bir kimliğe büründüğünü anlatarak başladı. Ona göre şiirin, sadece edebi bir metin değil; geçmişin irfanını bugünün kalbine taşıyan ve hayatın her safhasında hissedilmesi gereken bir derinlik olduğunu dile getirdi. İnanç, kelimelerin ve şiirin hayattan çekilmesinin insanı kendini ifade edemez hale getirdiğini, bu dilsizleşmenin ise toplumsal huzursuzluklara ve kavgalara zemin hazırladığını savundu.
Türk toplumunun sarsılmaz yapısını tarihsel bir perspektifle değerlendiren İnanç, 1820 yılında Patrik Gregorios’un yazdığı bir mektuba atıfta bulunarak toplumun üç temel direğini; manevi derinlik, devlete sadakat ve aile yapısı olarak açıkladı. Bu noktada kendi hayat tecrübesini de paylaşarak 18 yaşında evlenirken büyüklerinin toplam 180 yıllık tecrübesine güvenerek hareket ettiğini ve bu karardan hiç pişman olmadığını ifade etti. İnanç, eğitimin temelinde sözlerden ziyade davranışların, yani "lisan-ı hal"in yattığını; gençlerin büyüklerin ne söylediğine değil ne yaptığına baktığını özellikle vurguladı. Ayrıca İnanç, modern insanın stres gibi dar bir kelimeye mahkûm edilerek zengin duygu dünyasının (gam, keder, elem, hüzün gibi) unutturulduğunu, bunun ise akıllara giydirilen ideolojik bir deli gömleği olduğunu savundu.
Son olarak, Hayati İnanç insanın kendi öz değerini keşfetmesi gerektiğini Şeyh Galip’in "manifesto" niteliğindeki dizeleriyle dile getirdi. İnanç’a göre insan, dışarıdan bakıldığında yaşlanan ve yıpranan bir "virane" gibi görünse de içinde ölümsüz bir ruhu ve paha biçilmez bir hazineyi barındıran "genci mutalsam" hükmündedir demiştir. Her bir ferdin kâinatın özü ve özeti olan bir "Zübde-i Alem" olduğunu hatırlatarak kişinin Allah’ın en kıymetli muhatabı olduğunun bilinciyle kendine hoşça bakması gerektiğini ifade etti.
PAÜ Aile Yılı Etkinlikleri için desteklerini esirgemeyen İl Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ekrem Boran’a, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Emre Çalışkan’a, İl Gençlik ve Spor Müdürü Süleyman Erdoğan’a, İl Müftüsü Abdullah Pamuklu’ya ve konferansın konuğu Hayati İnanç’a teşekkür şiltlerini Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun ile Rektör Prof. Dr. Mahmud Güngör birlikte takdim etti.
Törende ayıca PAÜ Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOHSAM) aile yılı etkinlikleri kapsamında, 35 yaş üstü olup iki ve daha fazla çocuğa sahip annelere yönelik, “anneler öğreniyor gelecek güçleniyor” başlıklı dört haftalık sertifikalı bir eğitim programı kapsamında eğitim veren akademisyenler ile programa katılan annelere ve sertifika verilerek sembolik olarak cüppe takdiminde bulunuldu.
PAÜ Aile Yılı Etkinlikleri kapsamında PAÜ’nün çeşitli fakültelerinde düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ve Aile Yılı Etkinlikleri kapsamında görev alan akademisyenlere ise belgeleri Rektör Yardımcıları tarafından takdim edildi.
Etkinlik toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.