Artık günümüzün vazgeçilmezi, hatta su kadar önemli hale getirilen internet; toplumu yok mu ediyor, yoksa geleceği daha iyi bir şekilde mi hazırlıyor, doğrusu kestiremiyorum. İyi kullanıldığında çok değerli bir araç olan internet, kötüye kullanıldığında yalnızca insan hayatını değil, ülkelerin sistemlerini bile etkileyebilen tehlikeli bir güç haline geliyor. Bu da beni endişelendiriyor.
İnternete o kadar bağımlı hale geldik ki, geçtiğimiz günlerde sabah saatlerinde Google’de yaşanan bağlantı sorunu, ülkemizin de aralarında bulunduğu birçok ülkeyi etkiledi. Kesintiden pek çok internet sitesiyle birlikte sosyal medya platformları da etkilendi. Bu durum hayatı adeta durma noktasına getirdi. E-ticaret başta olmak üzere birçok firma ciddi şekilde zarar gördü.
Yaşanan bu tablo bize bir kez daha gösterdi ki, internete hem bağımlıyız hem de ona bağlıyız. Tek bir firmanın sisteminde yaşanan aksaklık, milyonlarca kişiyi doğrudan etkiliyor. Bu da teknolojik alanda daha çok çalışma yapmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, bu bağımlılığın olası bir savaş veya kriz anında kullanılabileceğini de düşündürüyor. Yerli, milli ve alternatif sistemlerimizi kurmadığımız sürece internette dışa bağımlılığımız sürecek gibi görünüyor.
İnternetin bir diğer tehlikeli yönü ise toplumu etkileme gücü. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de yaşanan ve iki polis memurumuzun şehit olduğu olay bunun acı bir örneği oldu. Henüz 16 yaşındaki bir çocuk, elindeki pompalı tüfekle sokağa çıktı ve polis memurlarımıza saldırdı. Yapılan araştırmalarda, gencin son zamanlarda içine kapandığı ve birileri tarafından yönlendirildiği belirlendi. İlk bulgular, katil zanlısının internet üzerinden etki altına alındığını gösteriyor. Ne yazık ki bu olay ilk değil. Daha önce de pek çok gencin internet aracılığıyla yönlendirilip suça karıştığına tanık olduk.
Tüm bunlar bize gösteriyor ki, geleceğimizin ve dünyamızın kaderi adeta internetin eline bırakılmış durumda