Z Kuşağı, yeni teknolojilerle büyüyen ilk nesil olarak, iş dünyasının ve akademinin büyük umutlar beslediği bir grup oldu. Dijital dünyaya doğan bu neslin, yapay zekâyı (YZ) etkin bir şekilde kullanması doğal bir beklenti. Ancak mevcut veriler, bu beklentilerin tam anlamıyla karşılanmadığını gösteriyor. Türkiye’de Z Kuşağının yapay zeka araçlarını etkili kullanamamasının altında eğitim sistemindeki eksiklikler ve bireysel öğrenme alışkanlıklarına yönelik yetersiz desteklerin yattığını söyleyebiliriz.

Ekonomist Dergisi'nin son sayısında EY Türkiye İş Gücü Danışmanlığı Lideri ve Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Ersin Yıldırım'ın görüşleri dikkatimi çekti. Ersin Yıldırım, gerçekleştirdikleri çalışmanın sonuçlarını aktarırken, Z Kuşağının küresel iş gücündeki önemine rağmen, yapay zekâ becerilerinde gelişim için desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.

Bu analiz, Z Kuşağının teknolojiye doğal bir yatkınlığa sahip olmasına karşın yapay zeka kullanımında belirgin eksiklikler yaşadığını somut bir şekilde ortaya koyuyor. İlgili yazıda eksikliklere dair tespitler ve çözüm önerileri yer alıyor. Ben de kendi yapay zeka eğitim maceramdan ve iş hayatı deneyimimden yola çıkarak eksikliklerin temelinde nelerin yattığını derlemeye çalıştım:

Müfredat Eksikliği: Yeterli Temelin Olmayışı

Araştırmalar, Türkiye'deki okullarda teknoloji ve yapay zeka eğitimine ayrılan ders saatlerinin OECD ortalamasının oldukça altında olduğunu gösteriyor. Yapay zeka gibi kritik alanlarda gençlere rehberlik etmekte yetersiz kalan müfredatlar, genellikle güncel teknolojik gelişmeleri kapsamak yerine geleneksel bilgilerin tekrarına dayanıyor. EY'in raporuna göre, Z Kuşağı’nın %60'ı, teknolojiyle ilgili alanlarda yeterince desteklenmediklerini düşünüyor. Bu durum, gençlerin yapay zeka araçlarını sadece yüzeysel olarak tanımasına ve derinlemesine bir bilgi geliştirememesine yol açıyor. Eğitimde altyapı eksikliği, bu sorunun temel nedenlerinden biri.

Self-Paced Öğrenme ve Motivasyon Eksikliği

Pandemi döneminde uzaktan eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte self-paced (kendi hızında) öğrenme modeli popüler hale geldi. Ancak, bu konu özelinde yapılan bir araştırmaya göre, Z Kuşağının %70'i uzaktan eğitim sırasında dikkatlerini toplamakta zorlandıklarını belirtiyor. Dikkat ve motivasyon eksikliğinin, self-paced öğrenme yönteminde başarıyı zorlaştırdığını biliyoruz. Disiplinli bir yaklaşım gerektiren bu model, gençlerin hedef odaklı çalışma becerilerinin eksikliğini de gözler önüne seriyor.

Araçlara Odaklı Eğitim ve Düşünsel Yaklaşım Farklılığı

Bugün, yapay zeka eğitimi genellikle spesifik araçların kullanımına odaklanıyor. Ancak, araçların kullanımı kadar, kavramsal düşünme, problem çözme ve algoritmik düşünme gibi temel beceriler de önemli. Örneğin, We Are Scoial tarafından yapılan bir çalışmada, öğrencilerin %55'i sadece araçları kullanmayı öğrendiğini, ancak bu araçların altında yatan mantığı kavrayamadıklarını ifade ediyor. Eğitim sisteminin temel becerilere yatırım yapmaması, yapay zekanın anlamlı bir şekilde kullanılmasının önündeki büyük bir engel. Zira, mevcut eğitim modelleri, üretken yapay zeka araçlarını etkin kullanmak için gerekli düşünme sistematiğini yeterince desteklemiyor.

Yabancı Dil Bilgisi ve Türkçe İçerik Kısıtı

Türkiye’de Z Kuşağı, önceki kuşaklara kıyasla yabancı dil becerileri açısından daha donanımlı. Ancak, İngilizce gibi küresel geçerliliği olan dillerde yeterli yetkinliğe maalesef hala sahip değil. Bu nedenle, ülkemizde Z kuşağı dil bariyerinden dolayı yapay zeka araçlarını kısıtlı kullanabiliyor. Dünya genelindeki üretken yapay zeka dil modellerinin çoğu İngilizce, İspanyolca veya Çince gibi dillerde etkin çalışırken, Türkçe içeriklerin internet üzerindeki payının %1’den az olması sebebiyle istenilen şekilde çalışmayabiliyor. Bu durum, Türkçe kullanıcılara yönelik yapay zeka uygulamalarının potansiyelini sınırlandırıyor. Ayrıca, akademik amaçlı yapılan bir çalışmada, interneti Türkçe olarak kullanan kişilerin %65'i hem Türkçe hem de İngilizce okuma ve okuduğunu anlama becerilerinin yeterli olmadığını ortaya koyuyor. Yani, çeviri için kullanılacak yapay zeka araçlarının da yeterince etkin kullanılmasında sıkıntı yaşanacağını söylemek yanlış olmaz.

Peki, bu durum için çözüm ne olabilir?

1.   Müfredat Güncellemesi: Milli Eğitim Bakanlığı, yapay zeka eğitiminin erken yaşlarda başlaması için müfredata proje tabanlı öğrenme modülleri eklemelidir. Örneğin, algoritma tasarımı ve programlama becerileri, ortaokul seviyesinden itibaren tüm öğrencilere öğretilmelidir. Ayrıca, felsefenin ve öğrenmeyi öğrenmenin müfredat içerisindeki yoğunluğu artırılarak, doğru bilgiden ziyade doğru soruyu sormanın önemi vurgulanmalıdır.

2.   Üniversite-Özel Sektör İşbirlikleri: Üniversiteler ve yerel teknoloji firmaları, lise ve üniversite düzeyinde öğrencilere yönelik yapay zeka yaz okulları düzenleyebilir. Bu programlar, gençlerin teorik bilgiyi iş hayatı için uygulamaya dönüştürmesini sağlayabilir.

3.   Dil Gelişimi İçin Özel Programlar: İngilizce öğreniminde mevcut kursların yanı sıra, teknolojik ve iş dünyasıyla ilgili terimlere odaklı özel dil programları geliştirilerek herkes için erişilebilir hale getirilebilir. Ayrıca, Türkçe içeriklerin artırılması için akademisyenler ve teknoloji şirketleri devlet tarafından teşvik edilmelidir.

4.   Teknoloji Kullanımında Alternatif Yaklaşımlar: Gençlerin dikkat ve motivasyon eksikliğini gidermek için okullarda oyunlaştırılmış yapay zeka uygulamalarının yanı sıra meditasyon, labirentte yürüme, sessiz gözlem vb. dikkat artırıcı kadim yöntemlerden faydalanılabilir.

5.   Yerel İnisiyatiflerle Altyapı Gelişimi: Belediyeler, yerel teknoloji parkları kurarak veya mevcut teknokentlerle işbirliği geliştirerek, gençlerin ücretsiz internet, donanım ve eğitim kaynaklarına erişimini kolaylaştırabilir.

Doğru yönlendirmelerle Z kuşağı, yapay zeka çağında lider bir konum elde etmemize önemli katkı sağlayacaktır. Ancak bu, yerel dinamiklere uygun, somut adımların atılmasıyla mümkün olabilir. Eğitim politikalarının revizyonu ve bireysel öğrenme alışkanlıklarının geliştirilmesi, tanımlanan potansiyeli hayata geçirmenin anahtarı olabilir.