EKOPOLİTİK-Yaklaşık 2,5 yıl önce geçirdiği bir kalp krizi sonucu hiç beklenmedik bir anda aramızdan ayrılan Denizli hukuk camiasının önde gelen ve sevilen isimlerinden Avukat Ramazan Dorum’un kızı Öykü Dorum; İlyas Köroğlu ile hayatını birleştirdi.
Öykü ile İlyas’ın nikahlarını rahmetli baba Ramazan Dorum’un dostu, arkadaşı ve meslektaşı Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu kıydı. Başkan Çavuşoğlu, bu nikahı kıymanın kendisi için çok fazla duygu ve anlam yüklü olduğunu söylerken, Öykü Dorum’un merhum babası Ramazan Dorum’un bundan 23 yıl önce kendisinin de nikah şahidi olduğunu anlattı. Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu nikah törenindeki “hüzünlü” konuşması aileler ile birlikte davetlilerin de duygulu anlar yaşamasına neden oldu.

BİR HATIRLATMA; “GÜLEN YÜZÜ HİÇ UNUTULMADI!”
“Ramazan Dorum’un ani kaybı ailesini, yakınlarını ve Denizli hukuk camiasını adeta yasa boğdu. CHP il eski başkanlarından Avukat Zafer Gönenç’in de eski ortağı ve okul arkadaşı olan Ramazan Dorum Denizli Barosu ve CHP Denizli örgütlerinde de görevler alan, solcu, sosyal demokrat ve ilerici bir kişilikti. Evet, Ramazan Dorum iyi, güzel, neşeli ve naif bir insan; aynı zamanda da samimi bir dost ve arkadaştı. Yüzü her daim gülerdi. Avukatların kendi aralarında oynadıkları ‘salon futbolu maçlarının’ yıldız ve keyifli isimlerinden biriydi.. Hatta; bir gece sitelerinde ‘hırsız alarmı verildiğinde komşuları av tüfekleri ve sopalarla sokağa ve balkonlara fırlarken O’ elinde bir tava ile evinin giriş kapısının arkasında bekleyecek kadar sıradan ve sahici bir insandı. (Temmuz 2023 Köşe Yazısı)

NİKAH ŞAHİDİ’NİN KIZININ NİKAHINI KIYDI!
Dilek ve Ramazan Dorum’un kızı Öykü ile Kerime ve Nihat Raim Köroğlu’nun oğlu İlyas Köroğlu geçtiğimiz Cumartesi PASVAK Bozdağ Salonu’nda düzenlenen nikah töreniyle dünya evine girdi. Öykü ile İlyas çiftinin nikahlarını kıyan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun nikah konuşmasında gelin Öykü Dorum’un babası Avukat arkadaşı merhum Ramazan Dorum’la ilgili anekdotu salonda hüznü ve heyecanı bir arada yaşattı.

DOSTA HÜZÜN YÜKLÜ VEFA!
Başkan Çavuşoğlu, “Dorum ve Köroğlu ailelerinin kıymetli evlatları Öykü ve İlyas’ın bu özel günlerinde yanlarında olmak bizler için ayrı bir mutluluk oldu. Öykü kızımızın merhum babası Ramazan Dorum, benim için sadece bir dost değil; birlikte yol yürüdüğüm, varlığını her zaman yanımda hissettiğim bir kardeşimdi. Kendi nikâhımda da şahidim olarak yanımdaydı. Bugün, onun güzel hatırasını gönlümüzde hissederek Öykü’nün sevincine ortak olduk. Genç çiftimize huzur, sevgi ve mutlulukla dolu bir ömür diliyorum” dedi. 26 Temmuz 2023 tarihinde bundan kısa bir süre önce babasını kaybeden Avukat Ramazan Dorum eşi Dilek Dorum ile birlikte gittiği İstanbul’da kalp krizi geçirmiş ve tedavi altına alındığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamış, 59 yaşında hayatını kaybetmişti.

BAŞKAN ÇAVUŞOĞLU BU NİKAHI KIYMAYI BİZZAT İSTEDİ!
Evet, Dorum Ailesi’nin bu sevinçli gününden bir anlamlı (ve Ramazan Dorum’lu) paylaşım da oğul Doğa Can Dorum’dan geldi. Doğa Can Dorum, “Bizim yıllardır Whatsapp’ta ‘Çekirdek’ ismini verdiğimiz bir aile grubumuz vardı. Annem, Öykü, ben ve Babam. 2 sene önce Babam aniden çıkıp gitti o gruptan. Çok zordu bizim için, açıkçası.. Ancak her şeye rağmen hayatın güzelliklerine odaklanmaya çalışıp devam ettik. İşte bu güzelliklerden biri olarak, 22 Kasım 2025’te biz o Whatsapp grubumuzu tekrar 4 kişiye çıkardık. Ailemizin en iyi kalplisi, canımız Öykü’müz, yine kendisi gibi biriyle, sakinliğini ve mütevazılığını Babam’a benzettiğim İlyas ile evlendi. Kendilerinin güçlü bağına güveniyorum ve çok mutlu olmalarını diliyorum. Bundan 23 yıl önce Babamın nikah şahitliğini yaptığı, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanımız Bülent Nuri Çavuşoğlu’na hem nikahı bizzat kıymak istediği hem de törendeki güzel sözleri için çok teşekkür ederiz. Bizim için çok değerliydi.. Bütün bu süreçte yanımızda olan aile büyüklerimize, akrabalarımıza, aile dostlarımıza ve planlarını değiştirip uzaklardan gelen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Eksilmeden çoğalacağımız bir Whatsapp grubumuz olsun” diyordu bu paylaşımında.

BU NİKAH DENİZLİ SİYASETİNİ BULUŞTURDU!
Bundan iki hafta önce Denizli’de Gazeteci Muhammet Karacay kızı Gizemsu Karaçay’ı evlendirdi. Gizemsu Karaçay ile Harun Helvacı, düzenlenen nikah töreniyle dünya evine girerken Denizli siyasetinden çok sayıda isim de genç çiftin nikah şahitliğini yaptı. Düğünün ev sahiplerinden biri Gazeteciler Cemiyeti’nin Önceki Dönem Başkanı Gazeteci Muhammet Karaçay olunca nikah salonu adeta “Denizli siyaseti ve protokolünün” zirvesi gibi oldu.

GİZEMSU İLE HARUN'UN EN MUTLU GÜNÜ
Merkezefendi Kültür Merkezi Alyans Nikah Salonu’nda gerçekleştirilen törende gelin Gizemsu Karaçay’ın anne ve babası Fügen-Muhammet Karaçay ile damat Harun Helvacı’nın annesi Leyla Helvacı, misafirleri kapıda karşılayarak özel günün heyecanını paylaştı. Damadın merhum babası Mehmet Helvacı da tören boyunca saygıyla anıldı. Törende genç çiftin nikâhını Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu kıydı.

KENT PROTOKOLÜ ŞAHİT OLDU
Denizli CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, AK Parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili Ali Marım, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Babadağ Belediye Başkanı Murat Kumral, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Güngör, PAÜ eski Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ile önceki dönem milletvekilleri Beyhan Aslan, Mehmet Yüksel ve Bilal Uçar genç çiftin nikâh şahitliğini yaptı. Denizli Milletvekili Şahin Tin de nikâhın ardından salona gelerek genç çifti tebrik etti. Tin, tören çıkışında “Çifte bir ömür boyu mutluluklar diliyorum” ifadelerini kullandı.

BİR PARTİZAN’I KAYBETTİK!
“Bir sabah uyandım ve işgalciyi buldum yurdumda/ Ah, partizan beni de götür/ çünkü ölümün yaklaştığını hissediyorum/ Bir partizan olarak ölürsem bir gün/ O zaman beni gömmelisin dağlarına/ Güzel bir çiçeğin gölgesi altına/ Ve orada geçecek olan herkes/ ‘Ne güzel bir çiçek’ desin/ ‘Bu çiçeğin sahibi Partizan, hürriyet için canını verdi’ desin. Ve bu çiçek oradan geçen herkese ‘Ah, hoşça kal güzelim, hoşça kal’ diye seslensin…” (Bella Ciao-Çav Bella Şarkısı orijinal sözleri)

Bundan bir hafta önce güzel bir insanı daha kaybettik. Denizli Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Cenk Öztürk'ün babası, Denizli Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Gazeteci Bülent Öztürk'ün ağabeyi, yine Denizli Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Gazeteci Muhammet Karaçay’ın kayınbiraderi Mustafa Naci Öztürk hayata veda etti. 67 yaşındaki Mustafa Naci Öztürk bir süredir tedavi görüyordu. O eğitimci rahmetli Mahmut Amca’nın en ele avuca sığmaz evladı idi. Onunla 80’li yılların sonunda tanıştım. Kardeşi Bülent Öztürk ve Kayınbiraderi Muhammet Karaçay arkadaşımız ve hatta iş ortağımızdı. Oğlu Cenk Öztürk DEHA Okulu’ndan yetişen öğrencilerimizdendi. O’ dağ kokulu, dik duruşlu silueti ile türkü gibi, ağıt gibi bir adamdı. Onun bu dünyadan ayrılış yazısı için bilgisayarın başına oturduğumda Songül Güner’in o yürek yakan türküsünün “Dağlara mı yazdın/ rüzgara mı yazdın/ sulara mı yazdın/ tez unuttun beni…” sözleri döndü durdu kafamın içinde. Kısacası o bir devrimciydi, (eski siyasi jargonla bir foko idi) o bir ‘Partizan’dı. Ve onu en iyi anlatan oğlu cenk Öztürk’ün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı olmuştu;

OĞULDAN BABAYA; “DEVRİMCİ BİR ADAMI UĞURLADIK!”
İşte Cenk Öztürk’ün babası Mustafa Naci Öztürk’ü sonsuzluğa uğurladığı o duygu dolu yazısı; “80 darbesinin karanlık işkencelerinden geçmiş, çocukluk yıllarımda hasret kaldığım, o günden bu yana hayata tutunmak için kendi yaralarıyla savaşan devrimci bir adamı uğurladık ebediyete… İyi adamdı. Düzgün adamdı. Dost canlısı, arkadaş sevdalısıydı. Hayvanları severdi. Aykırıydı, zor adamdı; hem kırılgan hem öfkeliydi. Sağa da sola da kızgındı, çünkü onun kavgası hep sistemleydi, adaletsizlikleydi. Komik adamdı, hayatı pek ciddiye almazdı. Ya da çoğu zaman öyle görünürdü. Gün yüzüne çıkmamış küfürleri vardı. Güldürür, düşündürürdü. Parayla pulla işi olmazdı. Gönlü zengin adamdı. Yorgun bir devrimcinin ardında bıraktığı sıcaklığı, inadını, öfkesini, sevgisini ve kocaman kalbini taşıyoruz şimdi. Onu kaybettik… Ama gölgesi, gülüşü ve içimize bıraktığı o derin iz bizimle kalacak. Cenaze törenimize katılan, ziyarete gelen, arayan, soran herkese teşekkür ederiz.” (Cenk Öztürk)

IŞIKLARLA UYUSUNLAR…
“Bu sabah üç kişiydik/ Akşama tek kalan benim/ Fakat devam etmeliyim/ Sınırlar benim hapishanem, duramam/ Rüzgar; rüzgar esiyor/ Mezarlıklardan rüzgar esiyor/ Özgürlük yakında gelecek/ O zaman biz de gölgelerden çıkıp geleceğiz.. (Leonard Cohen’in A Partisan Şarkısı)
“Yıl 917’de açlık (soğuk) ve kıtlık içinde/ partinin çağrısı gelince (köylerden ve şehirlerden) ayaklandı Partizan/ 917’lerde soğuk ve kıtlıklar içinde, köylerden ve şehirlerden/ Partinin çağrısı gelince yürüyordu Partizan…” (Eski bir Sovyet Devrim Marşı)

Evet, bu köşe yazımızda “sevinci ve hüznü bir arada yaşamak” ile ilgili yüreğimizi dağlayan iki örnekti konumuz. Bir tarafta can yakan kayıplar, bir tarafta ise yeni birer hayata açılan “mutluluk kapıları” vardı ve yan yana idi. Bundan tam 2,5 yıl önce çok sevdiği babası Ramazan Dorum’u kaybeden Öykü Dorum yeni bir hayata adım attığı en mutlu gününde içinde bir hüznü taşıyordu şüphesiz. Öztürk Ailesi’nin üçüncü kuşak evladı Gizemsu Karaçay ise sevinç içinde mutlu bir yaşama merhaba derken, bundan üç gün sonra vefat eden dayısı Mustafa Naci Öztürk için gözyaşı döküyordu. Hayat bu; “doğumu da, yaşamı da, ölümü de” içinde barındırır. Sonuç itibariyle Mustafa Naci Öztürk ağabeyimizi yine çok bilinen ünlü partizan şarkılarının sözleri ile andık ve onu bu şarkılarla sonsuzluğa uğurladık. Ramazan arkadaşımıza da içimiz kan ağlayarak “kimden öğrendin sen bu ölmeyi?” diye sorduk. Söyleyecek çok şey yok. Hem Ramazan Dorum dostumuzun hem de Mustafa Naci Öztürk ağabeyimizin ruhları şad olsun, ışıklar içinde uyusunlar…