Koca bir yılı daha geride bırakıyoruz. Takvim yaprakları bir kez daha sona yaklaşırken, geriye dönüp baktığımızda 2025’in birçok yönüyle ağır, zorlayıcı ve yıpratıcı bir yıl olduğunu açıkça söyleyebilirim. Hem ülke olarak hem de dünya olarak yaşananlar, hafızalarımızdan kolay kolay silinmeyecek gibi görünüyor, keza benim için öyle oldu.

Bir taraftan giderek derinleşen kuraklık ve etkilerini artık günlük hayatımızda hissettiren iklim krizi… Yeterli derecede yağmayan yağmurların, kuruyan toprakların ve hızla tükenen su kaynaklarının endişesi, 2025 yılının en önemli başlıkları arasında yer aldı. Kimi zaman filmlerde kimi zaman ise sohbetlerimizde gündeme getirdiğimiz kuraklık, 2025 yılında şahit olduğumuz bir gerçek oldu.

Diğer tarafta, dünyanın farklı coğrafyalarında bir türlü bitmeyen hatta bitirilmek istenmeyen savaşlar. Televizyon ekranlarında, internette yıkılmış şehirler, dağılan hayatlar ve en acısı da, savaşın ortasında kalan binlerce masum insanın ve çocuğun dramı… Bir çocuğun acıyla bakan gözleri, bir annenin kaybettiği evladının başında duyduğu tarifsiz ağıt, dünyanın artık vicdansız olduğunu gösterdi açıkça bize.

2025 yılında ülkemizde ve dünyada çıkan yangınlar ise hafızalarımıza kazınan başka bir olaydı. Yanan ormanlarla birlikte sadece ağaçlarımızı değil, nefesimizi, akciğerlerimizi, geleceğimizi kaybettik. Doğa bize bir kez daha ne kadar kırılgan, aynı zamanda ne kadar değerli olduğunu hatırlattı 2025 yılında. Kısacası benim için 2025, kuraklığın, savaşların, yangınların ve kayıpların gölgesinde geçen koskoca bir yıl olarak hafızamda kalacak.

Peki 2026 yılından ne bekliyorum? Her şeyden önce, savaşsız bir dünya… Barışın, huzurun ve güvenin hüküm sürdüğü bir 2026… İnsanların dili, dini, ırkı ne olursa olsun ölmediği, çocukların savaş sesleriyle değil, gülerek büyüdüğü bir dünya hayal ediyorum. Hak, hukuk ve adaletin herkes için geçerli olduğu, insanların birbirine güven duyduğu, toplumların birlik ve dayanışmayı yeniden hatırladığı bir yıl olmasını diliyorum. Kuraklığın yaşanmadığı, suyun bereketle aktığı, toprağın yeniden nefes aldığı, orman yangınlarının tek bir ağacı dahi bizden koparamadığı bir 2026…

Ve elbette, herkesin sağlıklı olduğu, umutlarının diri kaldığı, yarınlara güvenle baktığı bir sene… 2026, barışın, huzurun, adaletin ve umudun yılı olsun…