Gökyüzüne bakmak, insana kendini hem küçük hem sonsuz hissettiren ender deneyimlerden biri… Ve bu yıl, o deneyimlerin en anlamlısı Denizli'nin Beyağaç ilçesinde, bin 700 metre yükseklikteki Topuklu Yaylası'nda yaşandı. 5’inci Uluslararası Gökyüzü Gözlem Etkinliği binlerce doğa ve uzay meraklısını bir araya getirdi.

Ben gitme fırsatını bulamadım. Ama etkinlik boyunca paylaşılan görüntüler, anlatılanlar ve heyecanla yazılan satırlar sayesinde, yıldızların altında toplanan o kalabalığın içinde kendimi hayal etmekte zorlanmadım. Çünkü bu sadece bir etkinlik değil gökyüzüne açılan bir pencereydi.

Etkinlik kapsamında, profesyonel ve amatör yaklaşık 50 gökbilimcinin getirdiği teleskoplarla, Türkiye’nin en karanlık bölgelerinden biri olan Topuklu Yaylası’nda gökyüzü adeta yeniden keşfedildi. Katılımcılar teleskoplarla yıldızları, gezegenleri, hatta galaksileri gözlemlerken; bir yandan da gök cisimlerinin muhteşem fotoğrafları çekildi.

Tüm bunlar olurken, Beyağaç Topuklu Yaylası “Uluslararası Karanlık Gökyüzü Parkı” statüsüne de bir adım daha yaklaştı. Bu sadece bir unvan değil, doğayla uyumlu yaşama kültürünün, ışık kirliliğine karşı verilen sessiz bir mücadelenin simgesi aynı zamanda.

Etkinliğin bir başka değeri de yöre halkına sağladığı katkı. Kültürel ve ekonomik anlamda canlanan bölge, artık yalnızca doğal güzellikleriyle değil, gökyüzüyle de anılmaya başlandı. Yıldızları izlemek için gelenler, beraberlerinde umut da getirdi.

Topuklu Yaylası, artık sadece bir yayla değil. O, yıldızlara dokunmanın mümkün olduğunu hatırlatan bir yer. Sessizliğin içindeki evrensel müzik gibi; yıldızların göz kırpışında insanlığın merakı, bilim aşkı ve doğaya duyduğu saygı var.

Bu yıl kaçırmış olsak da, yıldızlar orada… Yine bekliyorlar. Belki bir dahaki sefer, gökyüzünün altında birlikte hayal kurarız.