Türkiye’nin doğurganlık hızı 1,48’e düştü. Bu rakam sadece istatistik değil, geleceğe dair ciddi bir uyarı niteliğindedir. Çünkü bir ülkenin nüfusunu koruyabilmesi için gereken eşik 2,10. Yani artık ülkemiz kendini yenileyemeyen ülkeler arasında.
Peki neden?
Cevabı sokakta: yüksek kiralar, geçim sıkıntısı, genç işsizliği, yüksek kreş ücretleri, geleceğe dair kaygı bozukluğu...
Gençler “çocuk yapmayı istemediği için” değil hayat şartlarının çocuk yapmaya izin vermediği için erteliyor. Bu düşüş yarın kapımızın çalacak, çalışan nüfus azalacak, emeklilik yükü artacak, ekonomi yaşlanacak.
Doğurganlık hızını arttırmak “t5eşvik verelim, çocuk sayısı artsın” demekle çözülmez. İnsanların rahatça nefes alabildiği, güvendiği bir düzen olmadan çocuk sayısında ne yazık ki artış olmaz.
Kısacası, 1,48 yalnızca bir sayı değil, ülkenin sessizce yaşlanması demek.
Asıl soruyu sormadan da düzelmeyecek:
Bu ülkede insanlar neden çocuk sahibi olmak istemiyor?
Sevgiyle kalın..