Ağustos enflasyon rakamları açıklandı. Hemen ardından da Eylül ayında kiralara yapılacak zam oranı belli oldu: %39,62. Geçen ay bu oran %43,23’tü. Yani kâğıt üzerinde biraz düşüş var. Ama işin gerçeğine bakınca, kimse bu oranı sevinçle karşılamıyor.

Çünkü kiracı için %39 hâlâ çok yüksek bir artış. Hele ki maaşlara aynı oranda zam yapılmadığı düşünülürse… İnsan ay sonunu zor getirirken, bir de kirasına bu kadar zam gelince iyice sıkışıyor.

Ev sahipleri de “bizim de masrafımız arttı” diyor. Onlar da haksız sayılmaz. Ama ortada bir gerçek var: Barınma en temel ihtiyaç. İnsan evinde huzurla oturamayacaksa, enflasyon rakamlarının düşüp düşmediğinin hiçbir anlamı kalmıyor.

Bugün Türkiye’de en çok konuşulan meselelerden biri kira olduysa, bu sadece ev sahipleriyle kiracıların anlaşmazlığı yüzünden değil. Esas sorun, ekonomideki dengesizlik. Kağıt üzerinde belirlenen oran başka, sokakta istenen zam bambaşka.

Eylül ayında sözleşmesini yenileyecek olanlar için %39,62 oranı uygulanacak. Ama bu, kimsenin derdini tam olarak çözmüyor. Ne kiracı mutlu, ne ev sahibi.

Sonuç olarak enflasyon düşmedikçe, gelir artmadıkça, kira tartışmaları da bitmeyecek. İnsanların evinde huzurla oturabilmesi için sadece oranların değil, düzenin de değişmesi gerekiyor.